2022 yılında cezaevlerinde 50 kişi öldü
Güney'in Sesi GAZETESİ - Son dönemde artış gösteren cezaevindeki hasta mahpusların ölümüne ilişkin Özgürlükçü Hukukçular Derneği Gaziantep Şubesi basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, cezaevlerindeki ölüm oranının artmasına dikkat çekilerek hasta mahpusların sağlık durumlarının kontrol altına alınması ve gerekirse tahliye edilmeleri gerektiği vurgulandı. Özgürlük için hukukçular Derneği Antep Şubesi Eşban Başkanı AV. Mustafa Yalçın okudu.
Açıklama şu şekilde;
“Kamuoyunda uzunca bir süredir gündemde olan hapishanelerde yaşanan temel hak ihlalleri ile birlikte son bir yılda yaşanan şüpheli ölümlerin Türkiye Hapishane tarihine kara bir leke daha bırakmıştır. Mevcut veriler ve yıl boyunca Sivil Toplum Örgütleri tarafından yayınlanan raporlar bir arada değerlendirildiğinde; İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde belirtilen barış, adalet, eşitlik, özgürlük, insan onurunun korunması, sağlık, yaşam hakkı ve bunları güvence altına alacak demokratik düzenden giderek uzaklaşmaktayız.
Ancak, Türkiye hapishaneleri, başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere her türlü̈ insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin yapıldığı birer işkence mekânları haline gelmiştir. Mahpuslar, yaşam hakkı ihlalinden işkenceye, sağlık hizmetlerine erişimden otoriter uygulamalara kadar ağır ve ciddi ihlaller ile karşı karşıyadır. Nitekim İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından “Türkiye hasta mahpusları büyük risk altında bırakıyor.” şeklinde çağrıda bulunulmasına rağmen; her yeni yargı paketinde siyasi mahpuslar kapsam dışı bırakılmakta ve 1 Ocak 2021’de yürürlüğe giren Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik ile de tahliyeleri engellenerek eşitlik ilkesi ile birlikte mahpusların yaşam hakları, özgürlük ve güvenlik hakkı, hak arama hürriyeti hakkı gibi birçok hakları da göz ardı edilmektedir.
Türkiye Hapishanelerinde tespit edilen verilere göre; hasta mahpusların içinde, durumu en ağır olanlar kanser hastaları olmakla beraber, bunun yanı sıra kronik ve çoklu hastalıkları olanlar, akciğer hastaları, kalp hastaları, şeker ve tansiyon hastaları, yaşlı ve yaşamını tek başına idame ettiremeyecek kadar hasta olanlar da mevcuttur. Ancak ne yazık ki Adalet Bakanlığı özellikle pandemi döneminde ağır hasta mahpusların tahliye edilmeleri ile ilgili yapılan tüm çağrılara sessiz kalmıştır. Bu sebeple kimi hasta mahpuslar için verilmeyen veya geç verilen kararlar da yaşam hakkı ihlaline yol açmakla birlikte, cezaevlerinden ya tabutlar çıkmakta ya da mahpuslar tahliye edildikten kısa bir süre sonra hayatını kaybetmektedirler. Sadece 2022 yılında 50 hasta mahpusun ölüm bilgisine dair olan veriler, hasta mahpuslar açısından verilmeyen ya da geç verilen kararların yetersizliğinin en somut örneğidir.
Defalarca yapılan infaz erteleme başvuruları, yapılan açıklamalar ve kamuoyu gündemine rağmen Mehmet Emin ÖZKAN ve Aysel TUĞLUK özelinde, ağır hasta mahpuslar tüm başvurulara rağmen tahliye edilmeyerek yaşam hakları ihlal edilmektedir. En son yine geçtiğimiz günlerde Mehmet Emin ÖZKAN, bulunduğu hapishanede fenalaşıp hastaneye kaldırılmış, birkaç gün yoğun bakımda tutulmasının ardından yine insanlık onuruyla bağdaşmayacak şekilde elleri kelepçeli olarak hapishaneye geri götürülmüştür.
Sorunlara, temel hak ve özgürlüklerin esas alınarak yaklaşılması ve mahpusların taleplerinin bu doğrultuda değerlendirilerek çözüme kavuşturulması için Adalet Bakanlığını, ulusal ve uluslararası hukuk ve insan hakları kurumlarını bu anlamda harekete geçmeye davet ediyoruz.”