Çok Kültürlülük ve Alevilik Paneli Yapıldı

Adana Alevi Platformu tarafından “Çok Kültürlülük ve Alevilik” Paneli gerçekleştirildi. Panelde,  “Farklılıkların, ayrışma değil, zenginlik” olduğuna dikkat çekilirken, TTB. 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ve Prof. Dr. Muna Yüceol Özezen sunum gerçekleştirdi. Adana Alevi Platformu tarafından Selmanı Pak Toplantı Salonunda yapılan “Çok Kültürlülük ve Alevilik” paneline katılımcılar yoğun ilgi gösterdi. Panelde, tüm farklılıklara rağmen birlikte nasıl yaşanılabileceği konuşuldu.  Panelin Moderatörlüğünü ise Yüreğir Cem Evi Başkanı Cafer Boyraz yaptı. Konuşmacılar ise TTB. 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ve Prof. Dr. Muna Yüceol Özezen’di. Selmanı Pakta yapılan panele; CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Av. Oya Tekin, Önceki Dönem CHP Milletvekili İbrahim Özdiş, Seyhan Belediye Başkan Yardımcısı Leyla Tan, Adana Büyükşehir Belediye Başkan Danımanı Dr. Rıza Mete, Global İş İnsanları Platformu Başkanı Mikdat Öztürk, Hacı Bektaş Veli Derneği Başkanı Kemal Çelik, Mehmet Altınpınar İnanç Önderi, AKAD Alevi Kültürünü Araştırma Derneği İcra Kurulu Başkanı, Haydaroğlu Mahalle Muhtarı Şahap Canoğulları, TMMOB Mimarlar Odası Başkanı ve Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Sedat Gül, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Bülent Maraklı, HDP yöneticileri, DİSK ve KESK’e bağlı sendikaların üye ve yöneticileri de katıldılar.
Müzik ile başlatılan programda ilk sözü Adana Alevi Platformu Dönem Sözcüsü Sıtkı Keskin aldı. Keskin, konuşmasında "Sevgili canlar, kıymetli misafirler hepinizi aşkı muhabbetlerimle selamlıyorum. Adana Alevi Platformumuzun düzenlediği Çok Kültürlülük ve Alevilik paneline hoş geldiniz. Bizleri yalnız bırakmadığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Adana Alevi Platformumuz bildiğiniz üzere 2003 yılında 17 kurumun bir araya gelerek oluşturmuş olduğu bir platformdur. Kurumlarımız: Alevi Kültür Derneği Adana Şubesi, Şakirpaşa Cem Evi, Akkapı Kültür Derneği, Akdeniz Vakfı, Arap Halkları Alevileri Dayanışma Derneği, Sivas Serinyaylalar Sosyal Yardımlaşma Kültür Derneği, Alevi Kültürünü Araştırma Derneği, Dersimliler Derneği, Vartolular Derneği, Bulamlılar Derneği, Demokratik Alevi Derneği, Kayışlı Eğitim Kültür Derneği, Karayusuflu Eğitim Kültür Derneği, Yüreğir Cemevi, Ehlibeyt İnanç Kültür Vakfı, Karataş Cemevi, Hacı Bektaşi Veli Kültür Vakfı Ceyhan Şubemiz, olmak üzere 17 kurumdan oluşmaktadır. Platformumuz Seyhan belediyemizin projesini yapmış olduğu Selmanı Pak kültür Merkezi’nde artık faaliyetine devam etmektedir. Bundan dolayı sayın belediye başkanımız Akif Kemal Akay ve önceki dönem belediye başkanımız Sayın Zeydan Karalar‘a teşekkür ediyoruz. Hizmetlerini hak kabul eylesin. Platformumuz 2003 yılında kurulurken öncelikle tüm Alevi Canlarımızın bir araya gelmeleri birlikte olmaları birbirinden haberdar olmaları adına hem Alevi inancını hem de Alevi kültürünü sonraki nesillere daha sağlıklı daha doğru ve daha bilinir bir şekilde aktarmak amacıyla kurulmuştur. Alevi platformu kurulurken sadece Alevi inancı ve kültürü değil tüm inançlara ve kültürlere saygı göstererek, farklı kültür ve inançlarla etkileşim içinde olarak insanların birbirine olan bakış açılarını saygı temelli ilişkiler kurmak, ülkemiz adına inancımız adına değerlerimiz adına daha faydalı işler yapmak için kurulmuştur.

Prof. Dr. Muna Yüceol Özezen'den 'ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK VE ALEVİLİK' Sunumu

Yaşadığımız dünyaya makro bir bakışla bakınca ne gözlemliyoruz? İnsan bin yıllardır uzak ya da yakın çevresinde hep benzer şeyleri gözlemliyor: Eşitsizlikler, Çatışmalar, Savaşlar, Kaos. Bu kötü manzaranın nedeni büyük ölçüde ekonomik eşitsizlikler ve ekonomik farklılıklardır. Ancak bunun insani nedenleri de var. Bireylerden devletlere “farklı olan”a olan yıkıcı veya -en masum ifadesiyle- önyargılı ve mesafeli tutumumuz, yerküreyi giderek daha çorak hatta yaşanmaz bir hâle getiriyor. Yerküre yaşam biçimlerinden giyim-kuşama ve yeme-içmeye kadar uzanan alanlardaki seçimlerde ve beğenilerde standartlaşmaya, tektipleşmeye doğru gidiyor.

Aleviler ve Çokkültürlülük ve Farklılık Kavramına Yaklaşımları

Belki tarih boyunca hep itilmiş, ezilmiş ve hatta aşağılanmış olmanın yarattığı bir psikolojiyle, bütün Aleviler (Zaza-Alevileri, Kürt-Alevileri, Arap-Alevileri, Şehirli Aleviler: Bektaşiler, Kırsalın Alevileri: Kızılbaşlar, Tahtacılar, Eh-i Haklar ve diğerleri) farklı olan konusunda özel bir hassasiyet geliştirmişlerdir. Bütün bu Alevi grupları -genel olarak- “Ben de yaşayayım sen de yaşa.”, “Sen de benim kadar değerlisin ve var olmalısın.”, “Seni olduğun gibi kabul ediyorum.”, “Senin varlığına saygı duyuyorum.”, “Söz veriyorum seni kendime benzetmeye çalışmayacağım.” düşüncesine sahipler. Bu demokrat tutumlarıyla, kesinlikle kabul edilmelidir ki dünya barışına en çok hizmet eden gruplardan biri Alevilerdir.

Sonuç:

Her dil ve kültür, onu konuşan veya ona sahip olan toplumun “gerçek” algısını dile getirir, her dil ve kültür bize o dili konuşan toplumun zihin yapısını verir. Başka bir deyişle, her bir dil ve kültür gerçekliğin bir başka yansımasıdır ve bizi salt gerçeğe biraz daha fazla yaklaştırır. Çünkü “gerçek” bütün zihinsel algıların toplamıdır. Her dile getiriliş ve zihinsel algı da tercihler arasından iyi olanı seçer ve her etnik grup veya ulus da kendisini iyi olanın temsilcisi olarak görür. Öyleyse Ne kadar çok “iyi”, o kadar iyi. Ne kadar çok zihinsel algı o kadar çok gerçek. Denklemini insan dillerini düşünerek yeniden kurabiliriz: Ne kadar çok dil, o kadar gerçek".

Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, "ÇOKKÜLTÜRLÜLÜK ve HOŞGÖRÜ KAPSAMINDA ALEVİLİK SUNUMU" gerçekleştirdi.