DEMOKRASİ TARİHİNİN KARA LEKESİ: 12 EYLÜL
Türkiye’de demokrasi tarihinin kara lekesi 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Hukukun askıya alındığı, baskı ve zulmün hüküm sürdüğü, sağ-sol görüşlü binlerce kişinin gözaltına alındığı, idam edildiği 12 Eylül darbesinin 44 yılında dahi ülke darbe anayasasından kurtulamadı…
12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. İdam, kötü muamele, baskı, tutuklamalar, insan hakları ihlalleriyle anılan hukukun askıya alındığı bu süreçte yüz binlerce kişi gözaltına alınıp tutuklandı, çok sayıda kişi idam edildi. İdam, kötü muamele, insan hakları ihlalleriyle anılan toplumda travma yaratan karanlık dönemi birebir yaşayan bir darbe tanığı, Güney’in Sesi Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, “12 Eylül darbesinde acımasız ve gaddarca idam sehpaları kuruldu. 12 Eylül, özellikle Adana Polis okulu işkencehaneye dönüştürüldü. Her gün bir devrimcinin ölüm haberlerinin geldiği sadece sola değil sağa da göstermelik de olsa yapılan bir hareketti. Demokrasi askıya alındı. Özgürlüklerden yoksun 83 anayasasından ve o gün alınan kararlardan bugün dahi kurtulamadık. İnsan hakları ihlalleri, basın özgürlüğünün kısıtlanması, baskı, kaosun hüküm sürdüğü anayasa bugün dahi bu ülkenin geleceğini karartıyor. Dünyanın hiçbir noktasında 12 Eylül’lerin yaşanmamasını diliyorum” ifadelerine yer verdi.
Asmayalım da besleyelim mi?
Darbe öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giyen 17 yaşındaki Erdal Eren'e de idam cezası verildi. Eren'in idam hükmü, Yargıtay tarafından 2 kez iptal edilmesine rağmen Milli Güvenlik Konseyince onaylanan kararla ve yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde infaz edilmişti. Kenan Evren, Erdal Eren için "Asmayalım da besleyelim mi?" ifadesini kullanmıştı.