HEKİMLER HAKLARI İÇİN GREVDE
Güney'in Sesi GAZETESİ - Türk Tabipler Birliği önderliğinde ülke genelinde hekimler, 2 gün süreyle iş bırakarak greve gitti. Gaziantep’te hekimler, 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında Kırkayak Parkı’nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
14 Mart Tıp Bayramı kapsamında haklarını talep eden hekimler ve sağlık çalışanları, 2 gün süreyle iş bıraktı. Gaziantep’te Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Önünde bir araya gelen hekimler, Kırkayak Parkı’na yürüdü. Yürüyüşün ardından Sağlıkçılar Meclisi adına Gaziantep-Kilis Tabipler Odası Başkanı Dr. Ayşegül Ateş Tarla ve Genel Sağlık İş Gaziantep Temsilcisi Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu açıklamalarda bulundu.
Yine Haklarımız İçin Mücadele Ediyoruz
Basın açıklamasında bulunan Tarla, “Bugünü bayram tadında geçirmemiz gerekirken, ne yazık ki yine Grevdeyiz ve yine haklarımız için mücadele ediyoruz. Emeğimizi ödenmez! Dediler, emeğimizin karşılığını ödemediler. Yıllarca övündükleri “Sağlık Reformu” çöktü. Altında en fazla ezilenler bizler hekimler ve sağlık çalışanları olduk. Mesleğimiz değersizleştirildi, emeğimiz ucuzlatıldı, kötü çalışma ortamlarında ağır çalışma ortamlarında, ağır çalışma koşullarında düşük ücretle çalışmaya zorlandık.”
Asla Vazgeçmeyeceğiz
“Biz beyaz yürüyüşte tüm ülkeyi beyaza boyayanlar, 15 Aralık ve 8 Şubat’ta olanlar, hakkımız olanı alana kadar asla susmayacağız, asla vazgeçmeyeceğiz, asla pesini bırakmayacağız, asla geri çekilmeyeceğiz. Türk Tabipleri Birliği olarak "Emek Bizim Söz Bizim" diyerek 11 Ekim 2021 de başlattığımız Eylem Programımız "14 Mart Tıp Bayramı Haftası’nda yükselterek deva ediyoruz. Büyük Grevde uzmanı, asistanı, akademisyeni, pratisyeni, aile hekimi, tıp öğrencisi, stajyeri, intörnü, genci, yaşlısı, çalışanı, emeklisi, bütün hekimler bütün Türkiye de, bütün sağlık kurumlarında Büyük Grev’deyiz. Bizi duymazdan, görmezden gelip yok sayanlara; sesimize kulaklarını tıkayanlara; “Varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz. Gerekirse yurtdışından ülkemize dönmek isteyenleri davet eder, istihdam ederiz” diyerek bizi değersizleştirenlere karşı Emeğimize, mesleğimize, geleceğimize hep birlikte bir kez daha sahip çıkmak için artık grev zamanıdır. Buradaydık, buradayız ve burada olacağız!”
Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği Geri Çekilmelidir
Tarla, konuşmasının devamında; “TTB’nin önerdiği “Sağlıkta Şiddet Yasası” acilen yasalaşmalı; cezalar tutuksuz yargılanma ve “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” düzenlemelerinin uygulandığı sınırların üzerine çıkarılmalıdır. Özel sağlık sektöründe çalışan hekimlerin sosyal güvenlik primleri “prim ödeme tavanı” üzerinden çalıştıkları kurumlar tarafından ödenmeli; ücretleri en az yoksulluk sınırının iki buçuk katı olmalıdır. Kamu hastanelerinde göreve yeni başlayan pratisyen ve asistan hekimler için temel ücret (maaş+sabit ek ödeme) yoksulluk sınırının en az iki katı, uzman hekimler için yoksulluk sınırının en az iki buçuk katı olmalı; sabit ek ödemeler genel bütçeden karşılanmalıdır. Aile hekimi maaşları en az yoksulluk sınırının iki katına yükseltilmeli; tüm ASM binaları kamu tarafından inşa edilmeli, aynı standartlarda donanımı kamu tarafından sağlanmalı, bütün giderleri Sağlık Bakanlığı’nca karşılanmalı; Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği geri çekilmelidir” dedi.
Ücretler Artırılmalı
Tarla, “OSGB’lerde çalışan işyeri hekimlerinin ücretleri Türk Tabipleri Birliği’nin belirlediği asgari ücret üzerinden ödenmelidir. Emekli Sandığı, SSK, BAĞ-KUR farkı gözetilmeksizin bütün emekli hekim maaşları (25 yılda emeklilik baz alınarak) pratisyen hekimler için asgari 15.000 TL, uzman hekimler için asgari 18.000 TL’ye çıkarılmalıdır. Çalışma ortamlarımız ve koşullarımız iyileştirilmeli, başta asistanlar olmak üzere bütün hekimlere nöbet ücreti kesilmeden nöbet ertesi izin hakkı tanınmalı, intörn hekim ücretleri en az asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır.”
Hasta Randevuları 20 Dakikaya Çıkarılmalı
COVID-19’un meslek hastalığı sayılması gerektiğini belirten Tarla, “Pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı uygulanmalı, hekimler için ek gösterge 7.200 olmalıdır. Sağlık sistemi ve kurumsal sorunlar kaynaklı malpraktis davaları ile hekimleri ödeyemeyecekleri tazminatlara mahkûm eden uygulamaların önlenmesi için yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Hekimleri de hastaları da mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan 5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, hasta randevuları her hastaya en az 20 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir.”
Emeğimize Sahip Çıkmak İçin Grevdeyiz
Tarla, “Bugünü bayram tadında geçirmemiz gerekirken; ne yazık ki yine emeğimiz için, sağlığımız için alanlarda olmak, grevde olmak düştü bizlere. Hastanelerimize sahip çıkmak için, toplum sağlığına sahip çıkmak için, emeğimize sahip çıkmak için grevdeyiz. Yani sizlerin, bizlerin, çocuklarımızın sağlığı için, Sağlıklı bir gelecek için. Geldiğimiz noktada sağlık sisteminin artık tıkandığı herkes tarafından görülmektedir. Toplumun sağlığı her geçen gün daha kötüye gitmekte, sağlığa ulaşım ise güçleşmektedir. Sağlık sistemi sürdürülemez durumdayken; bizler sağlıkta şiddet ve malpraktis tehdidi altında, düşük ücretlerle ve ağır iş yüküyle çalışmak zorunda kalmaktayız. Meslek onurumuzun ve emeğimizin en değersiz hale getirildiği dönemdeyiz. Biliyoruz ki toplumun sağlığı; ancak bizim sağlığımız ile mümkün olabilecektir.
İfade Özgürlüğümüz Engellenemez
Genel Sağlık İş Gaziantep Temsilcisi Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, basın açıklamasında yaptığı konuşmada “Taksim’de İstanbul Tabip Odası’nın eyleminde meslektaşlarımızın uğradığı şiddeti kınıyorum. Şimdiye kadar Cumhuriyet Anıtı’na çelenk konulması anında böyle bir olay yaşanmamıştı. Bu şiddet kabul edilebilir değil. İfade özgürlüğü en temel insan hakkıdır, ifade özgürlüğümüz engellenemez” dedi.
Hekimler Borçlanıyor, İstifa Ediyor
Küçükosmanoğlu, açıklamasının devamında; “Sağlıkçıların 3 temsilcisi başbakanlık görevini yürüttü. Milli Sağlık Planı ile bu ülke hekimlerin milletvekillerinden 3 kat daha fazla maaş aldığı günleri gördü. Oysa bugün gelinen nokta ‘Gidiyorlarsa gitsinler’ olmuştur. Bu durum yıllar içerisinde siyasi iktidarların, özellikle AKP iktidarının sağlık çalışanlarını ne denli değersizleştirdiğinin bariz göstergesidir. Yaptığımız araştırmaya göre, sağlık çalışanlarının yüzde 75’inden fazlası gündelik yaşamın devamı için borçlanmak, yüzde 15’i ek iş yapmak zorunda kalmaktadır. Meslektaşlarımızın yüzde 60’ı yurtdışına gitmeyi düşünürken, yüzde 20’si istifa etmeyi planlamaktadır. sağlık çalışanlarının istifa gerekçesi yurtdışında çalışmak değil mevcut koşulların ağırlığıdır. Sağlık çalışanlarının onurlu bir yaşam sürebilmesi adına iyileştirme talepleri AKP iktidarının oyalama stratejisine ve beklentilere kurban edilmektedir” dedi. Maaş hesaplanmasında bağımsız araştırma kurumlarının sınırlarının baz alınması gerektiğine değinen Küçükosmanoğlu, “Enflasyon yüzde 120iken yüzde 50 zam istemiyoruz. Kademeli ek gösterge artışı talep ediyoruz. Nöbet ücretlerinin 2 katı olmasını istiyoruz. sağlık emekçileri için 7/24 kreş hizmeti talep ediyoruz. Kovid-19’un meslek hastalığı sayılmasını istiyoruz. Gitmeyeceğiz, direneceğiz, emeğimizin hakkını alacağız” dedi.