MASADA ‘İTTİFAK’ VAR
DEM PARTİ VE CHP GENEL BAŞKANLARI BİR ARAYA GELDİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan’ı parti genel merkezinde ağırladı. Buluşmada CHP-DEM Parti ittifakının ilk adımı da atılmış oldu.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e iade-i ziyarette bulundu. CHP Genel merkezinde gerçekleşen görüşmenin ardından ortak bir açıklama gerçekleştirildi.
“Kayyum siyasetini reddediyoruz”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis’te en çok sandalyesi bulunan 3. parti olan DEM Parti ile ilişkilerini kamuoyunun önünde açık şekilde sürdüreceklerini söyledi. Özel, “Bugünkü ziyaret bir nezaket ziyareti olmakla birlikte iki parti arasında sürdürülen iletişimin ilk adımlarıdır. Cumhuriyet’in 100’üncü yılında bazı seçmenlerin kendilerine yerel yönetici seçebildiği, bazılarının yerel yöneticilerini seçemediği, seçseler dahi yönetmelerine izin verilmediği bir ülkeyi kabul etmemiz mümkün değildir. O yüzden bu kayyum siyasetini bir kez daha kesin ve net bir dille reddediyoruz. Bu ülkenin 81 ilinde, bu ülkenin bine aşkın ilçesinde, bu ülkede her seçmen kendisini kimin yöneteceğini seçebilmeli, seçtikleri kişiler kendilerini yönetmeye devam etmelidirler.”
“Can Atalay’ın yemin edemediği bir sistem...”
Özel, Anayasanın çiğnendiğine dikkat çekerek, “Ülkenin Cumhurbaşkanının da sahiplendiği, seçilmiş milletvekillerinin adına yemine davet edilen Can Atalay’ın yemin edemediği, bir sürecin içindeyiz. Biz bu meseleyi sadece Can Atalay meselesi olarak görmüyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının yasama, yürütme ve yargı açısından, gerçek ve tüzel kişiler açısından bağlayıcı olduğuna ilişkin Anayasa metninin kabul edilmemesinin bir Anayasayı ihlal girişiminden öte, bir tek adam anlayışının Anayasa ve Anayasal düzene karşı darbe girişimi olarak görüyoruz” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise ziyarete ilişkin yaptığı açıklamada, “Yargı krizi öyle derin bir boyuta gelmiş ki şu anda sevgili Can Atalay, bir deprem kentinin milletvekili olarak parlamentoda olması gerekirken cezaevinde. HDP‘nin eş genel başkanları şu an görevlerinde olmalıyken, halkla birlikte iç içe çalışmalarını sürdürmeli iken tamamen siyasi gerekçelerle, hukukta asla yeri olmayan gerekçelerle bir kumpas davası ile yargılanmaları devam ediyor. Tahmin ediyoruz ki yakın zamanda karara bağlanacak. Bugün bu ülkeyi demokratikleştirmek, demokratik bir cumhuriyeti inşa etmek hepimizin görevi. 100 yıl boyunca eksik bıraktıklarımızı tamamlamak ve 100 yıl boyunca oturtulamamış ve hatta olumsuzluklarla sonuçlanmış olan demokrasinin taşlarının yerine oturması için bizim için tarihi bir fırsat ikinci yüzyılda bu mücadeleyi vermek ve bu mücadeleyi tüm kesimlerle vermeyi önemsiyoruz” diye konuştu.
İş birlikleri konuşuldu
Hatimoğulları, “Bizler yerel seçim politikalarımızı belirlediğimiz ve kamuoyuna açıkladığımız zaman ‘kent uzlaşısı’ndan bahsettik. Kent uzlaşısı sadece siyasi partilere hitap eden bir şey değil aynı zamanda oradaki bütün toplumsal kesimlere, kadın hareketine, gençlik hareketine, doğa ve insan hakları savunucularına; o kentte yaşayan her kesimin kucaklaşmasını sağlayan, her kesimi temsil eden adaylarla yola çıkma konusunu önemsiyoruz. Bizler bugün bu konularda neler yapılabileceğini, iş birlikleri konusunda yol ve yöntemler nasıl olur, nasıl olmaz, olur mu, olmaz mı, nerede olur; bütün bunlarla ilgili derinlemesine olmasa da bir görüşmeyi gerçekleştirdik. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki dönemde yaşayacağımız yerel seçimler ülkenin demokrasisinin ve bütün genel sorun alanlarının önünün açılmasını sağlayacak bir nitelikte geçer.”
“Kürt sorunu ve ikili hukuk uygulaması mevcut”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise, “Türkiye’de hem çözülmemiş bir Kürt sorunu var hem de bölgede ikili bir hukuk uygulanıyor. İki dönemdir Kürt halkının, halklarımızın seçmiş olduğu iradesine kayyum atanıyor. Bu kayyumlar sadece DEM Partisi’nin ve Kürtlerin sorunu değil. Kayyumlar bizim irademize atandığı gibi Türkiye’de kendisine demokrat, çağdaş, ilerici, sol, sosyal demokrat diyen siyasi partilerin ve kişilerin temel sorunudur. Önümüzdeki dönem bu kayyum rejiminin son bulmasını istiyoruz. Yerel demokrasiyi önemseyen bir parti, batıda yerel seçimlerde hangi niteliklerde, hangi olacağı belli olan adayların seçimini de dikkatli izliyor. Önümüzdeki günlerde kent uzlaşı çerçevesinde Türkiye’de demokrat, halkçı, şeffaf, toplumcu belediyeciliği esas alan yöneticilerin seçimi için de bir hassasiyet içerisinde olacağız. Önümüzdeki günlerde yerel yönetimler anlayışımızın batıda da karşılık bulması için iş birliği, güç birliği dahil olmak üzere bu seçeneklerin tartışılabileceğini, tartışılması gerektiğini dile getirdik. Arkadaşlarımız kent uzlaşısının, yerel yönetimlerde iş birliği sağlanacak kentlerin hangileri olduğunu, hangi kentlerde çalışmanın yürütülebileceği konusunda bir çalışma yürütecekler” ifadelerine yer verdi.