“Milyonlarca kadından utanmıyor musunuz?”
Gaziantep Demokratik Kadın Platformu üyeleri, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, Kadın Meclislerine üye kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yürüyüş gerçekleştirdi, basın açıklaması yaptı. EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadınların yaşamını savunanlara karşı 'marjinal' kelimesini kullanmasına tepki göstererek, " Ülkenin dört bir yanında can korkusu ile sınadığınız, hayatından endişe eden milyonlarca kadından utanmıyor musunuz?" dedi.
Gaziantep Demokratik Kadın Platformu üyeleri, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri, Kadın Meclislerine üye kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yürüyüş gerçekleştirdi, basın açıklaması yaptı. EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadınların yaşamını savunanlara karşı 'marjinal' kelimesini kullanmasına tepki göstererek, "Bugün ülkenin dört bir yanında yürüyen kız kardeşlerimizin adımlarına biz de Antep'ten eşlik ediyoruz. Dünyanın dört bir yanında kadın katillerine, kadınları bir mal gibi görenlere, kadınları sömürü düzeninin bir nesnesi haline getirmeye çalışanlara karşı alanlardayız. Yalancılara bir sözümüz var. Bin odalı saraydan bize marjinal demişler. Çünkü biz kadın cinayetlerini durduracak olan şeyi, eşitliği garanti altına alan İstanbul Sözleşmesini savunuyoruz. Bin odalı saraydan bize bir avuç kadın, bir avuç marjinal demişler. Ülkenin dört bir yanında can korkusu ile sınadığınız, her gün hayatından endişe eden, geleceğinden endişe eden milyonlarca kadından utanmıyor musunuz? Açık söyleyelim; bizi yakıyorsunuz, başımızı kesiyorsunuz, kadınları faillerin önüne bir kurban gibi atıyorsunuz, katilleri yargılamıyorsunuz, onları sırtlarını sıvazlayarak toplumun içine geri gönderiyorsunuz. Bugün bu şehirde bir kadın daha katledildi. Bugün onlarca şehirde onlarca kadın katledildi. Ölen kız kardeşlerimizin hesabını sorana kadar marjinallikse marjinallik kardeşim” dedi.
ASIL MARJ,NAL SİZSİNİZ
Karaca, konuşmasının devamında, “Bu ülkenin kadınlarını, çocuklarını savunduğumuz için bize marjinal diyenler duysun, asıl marjinal daha el kadar bebekleri yenidoğan çetesinin eline özelleştirme ile verenler, onları katledenlerdir. Asıl marjinal, yoksulluk yüzünden yanan sobayla çocuklar ölürken arkalarından annelerini suçlayanlar, siz de çok oluyorsunuz diyenlerdir. Asıl marjinal bu memleketin kadınlarının gözünde kadınlar öldürülürken onlar da katillerine kapıyı açmasın diyenlerdir. Biz milyonlarca kadın, katili de katilin sırtını sıvazlayıp cesaret verenleri de artık defolup gidecekleri de gayet iyi biliyoruz, asıl marjinal sizsiniz” ifadelerine yer verdi.
KADINLARIN YAŞAM MÜCADELESİNİ BÜYÜTÜYORUZ
Basın açıklamasında konuşan Gülfidan Özpolat, “Türkiye 'de geçtiğimiz aylarda önce Narin'e, Sıla bebeğe yaşatılanlar, yine Ayşenur, Hilal ve İkbal Uzuner'in yarımşar saat arayla vahşice katledilmesine öfkemiz, yıllardır sürdürdüğümüz mücadelemizin direncini artırdı. Türkiye'nin tüm kentlerinde okul önlerinden, üniversite kampüslerinden, mahallelerden, meydanlardan örgütlü bir ses yükseldi. Kadın cinayetleri münferit değil politiktir. Hep birlikte şiddetin meşrulaştırılması erkek egemen sistemin yarattığı, erkek şiddetini besleyen politikalarınızdır. İstanbul sözleşmesini feshederek, 6284'ü etkin uygulamayarak, kadınların güvenli ve güvenceli yaşamasına dönük politikalar geliştirmediğiniz gibi var olanlara saldırarak erkek yargının cezasızlığı ile 'Siz besliyorsunuz şiddeti' dedik ve ekliyoruz; Sizin şiddetin önleme sorumluluğunuzu yerine getirmemeniz karşısında bizler 'Jin, Jiyan, Azadi' diyor, kadının yaşam ve özgürlük mücadelesini büyütüyoruz. Sağ muhafazakar iktidarların kadın bedeni üzerine yürüttükleri kadın kazanımlarına dönük saldırılar arttıkça kadınların mücadeleleri de radikalleşiyor. Kadın ve çocuk cinayetleri, çocuk istismar vakaları artış gösteriyor. Geçtiğimiz yılın 25 Kasım'ından bu yana AKP-MHP iktidarı kadına aile dışında var olma imkanı tanımayan söylemlerinin yanı sıra kadın ve çocuk cinayetlerini, şiddet ve istismarı münferit olaylar ve bireylerin sapkınlıkları olarak değerlendirmeyi sürdürdü. Türkiye OECD ülkeleri arasında erkeklerden fiziksel veya cinsel şiddet gören kadın oranının en yüksek olduğu ülke olarak kaldı” ifadelerine yer verdi.
KAYYIM, KADINLARIN İRADESİNE GASPTIR
Özpolat konuşmasının devamında, “Kadına yönelik şiddetin sürmesini sağlayan ataerkil politikalarınızdır. Dini siyasallaştıran, siyaseti ise dinselleştiren politikalarınız eşit, laik ve özgür yaşama müdahaledir ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirmektedir. Bunu kabul etmiyoruz. Bu 25 Kasım'da Mirabal kardeşlere dair hafızayı bu günlere taşıyarak kadınların kolektif hafızalarını katletmeye çalışanlara karşı mücadelemizi geçmişten bugüne kararlılıkla sürdürdüğümüzü yineliyor, mücadelede birleşiyoruz. Kutuplaştırıcı, ayrımcı politikalarla, militarist söylemlerle Kürt halkının seçme ve seçilme hakkını gasp edenlere karşı Hakkarili, Esenyurtlu, Batmanlı, Mardinli, Halfetili, Dersimli, Ovacıklı kadınlarla yan yana olmaya devam ediyoruz. Kayyım politikaları ile kadın iradesinin en çok hayat bulduğu belediyelere kayyım atayarak irademizi gasp etmenize, kadın politikalarını içeren sözleşmelerin feshedilmesine, hem belediye çalışanları kadınların hem de belediyelerden hizmet alan kadınların yararına düzenlemeleri iptal etmenize karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Halkın, emekçilerin, kadınların bütçe hakkını yok sayan, toplumsal cinsiyet eşitliğini hesaba kaymayan, sermayenin ihtiyaçlarına karşı belirlenen bütçeyi reddediyoruz” dedi.