OKULDA AÇLIK KOL GEZİYOR

Eğitim Sen Gaziantep Şubesi tarafından okullardaki beslenme sorununa ilişkin basın açıklaması gerçekleştirildi. Eğitim Sen Gaziantep Şube Başkanı Ömer Parlakçı'nın okuduğu basın açıklamasında okul kantinlerinde satılan ürünlerin fiyatları dikkat çekti. Parlakçı açıklamasında, "Okullarda öğrencilerin nitelikli ve ucuz fiyatlara beslenme ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulan kantinlerde son on yılda öğrenciler yüksek fiyatlardan dolayı parasıyla bile beslenme ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi. Öğrenci için zaruri olan su ve gıda ihtiyaçları öğrenciler için lüks ve ulaşılmaz fiyatlarla okullarda satılmaktadır. Yıllardır MEB’in okullara yeteri bütçe ayırmaması ile okullara kendi sorununu kendin çöz anlayışı üzerinden kantinler yüksek fiyatlarla ihale ediliyor. Dolayısıyla yüksek ihale bedelleri öğrencilere pahalıya satılan ürünlerden karşılanmaktadır. Okullara ekonomik gelir getirme aracı haline getirilen kantinlerde kent merkezlerinden, lüks olarak tarif edilen çarşı ve pazarların fiyatlarının çok üzerinden satış yapılmaktadır. MEB okullara bütçe ayırmak yerine kantinleri piyasacı, kâr anlayışıyla ihale ederek bu yükü yeniden veliye yüklemektedir. Öğrenci ve veli yeni bir sömürü ile karşı karşıyayken, öğrencilerin üçte biri okullara aç gitmekte ve parasıyla bile öğrenciler beslenme ve su ihtiyacını karşılayamaz hale getirilmiştir. Kantinler kâr, çıkar, rant ve ekonomik gelir araçları değil, öğrencilere nitelikli ve ucuz hizmet sunma yerleridir. MEB bu konuda derhal düzenlemeye gitmelidir. Okullara yeterli bütçe ayırılmalı ve tüm öğrenciler için bir öğün yiyecek ve su ihtiyacı MEB tarafından karşılanmalıdır.

Ülkenin her yerinde olduğu gibi Gaziantep’te de okul kantinleri, MEB eliyle yeni rant alanlarına dönüştü. Kantinleri yüksek fiyatlı kiralama beraberinde Gaziantep’teki kantinlerin satış fiyatlarına yansıtılmaktadır. Ayrıca Gaziantep’teki Kantinciler Odası’nın belirlediği fiyatların, kentimizin birçok alışveriş merkezinden daha yüksek olduğu görülmektedir. Örneğin bir şişe su kantinlerde 10 liraya, ayranın (büyük) ve simitin 20’şer liraya satılması bu durumun gerçekliğini ortaya koymaktadır. Büyük çoğunluğu yoksullukla boğuşan ve hatta açlık sınırının altındaki gelire mecbur bırakılan ailelerin çocukları okullarda açlıkla baş başa bırakılmasına karşı MEB kantin fiyatlarında yeniden düzenlenmeye gitmelidir.

Eğitim Sen olarak yıllardır talebimiz, MEB’in her öğrencinin su ve bir öğün yemek ihtiyacını karşılamasıdır. Halkın vergileri ve bütçe adaletli planlandığında her öğrencinin beslenme ihtiyacının karşılanmaması söz konusu olamaz. Ayrıca yerel yönetimler öğrencilerin su ve gıda ihtiyacını karşılamak için planlamalar yapmalıdır. Gaziantep yerel yönetimleri yüksek fiyatlara hediyeler dağıtmak, pahalı festivaller tertiplemenin yanında öğrencilerin insani ve zorunlu ihtiyacı olan beslenme ve su ihtiyaçlarını karşılayan belediyeleri model alarak harekete geçmelidir. Gaziantep yerel yönetimleri çocuklarımızın okullara aç gitmemesi için sorumluluk almalı, planlama yapmalıdır. En iyi yerel hizmet çocukların beslenme ve su ihtiyacını gidermektir.

2024-2025 öğretim yılının başlaması ile öğrencilerin beslenme ve su ihtiyacı sorunu ile birlikte, okulların temizlik ve güvenlik sorunu tasarruf tedbirleri bahanesiyle giderilemiyor.  Birçok dev şirketin vergi ve borçları af ediliyor. Tasarruf tedbirleri sermayeye uygulanmazken; MEB tasarruf adı altında okullara hizmetli ve güvenlik elemanı atamıyor. MEB eğitimin kamusal niteliğini ve parasız olma hakkını göz ardı ederken, okulların temizlik ve güvenlik ihtiyacını öğrenciye –veliye havale etmek istemektedir.

2024-2025 eğitim-öğretim yılı başlamadan MEB tarafından yayımlanan genelgede, bu yıl okullarda İŞKUR personelinin görevlendirilmesinde belirli sınırlamalar getirilmiştir. Bu kararın eğitimin niteliğini olumsuz etkilemesi kaçınılmaz olacaktır. İŞKUR personelinin yokluğunda temizlik ve güvenlik gibi kritik hizmetleri sağlamakta zorlanacak, okullarda hijyen ve güvenlik konusunda sorunlar yaşanacak, öğrencilerin sağlığını tehdit edebilecek sorunlar yaşanmasına neden olacaktır. MEB’in bu adımı eğitim sisteminin daha fazla özelleştirme ve piyasalaşma yönünde ilerlemesi anlamına gelmektedir.

Eğitim hakkı, her çocuğun temel bir anayasal hakkıdır ve bu hakkın ihlal edilmemesi için öğrencilerimizin beslenme, su ihtiyacı karşılanmalı; okullara güvenlik, temizlik elemanları atanmalı; öğrencilerimize temiz, hijyenik ve sağlıklı koşullarda eğitim görecek koşullar oluşturulmalıdır" dedi.