RANTSAL DÖNÜŞÜM MAĞDURLARI

Güney'in Sesi GAZETESİ - HDP Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Mahmut Toğrul, Şehitkamil Belediyesinin İpekyol (Karşıyaka) mevkiinde gerçekleştirdiği kentsel dönüşümde birçok vatandaşı mağdur ettiğini dile getirdi. Hasan Bodur, Muazzez Özbilen ve daha birçok kentsel dönüşüm mağdurunun davasını gündeme taşıyan Toğrul, davanın takipçisi olacaklarını dile getirdi. Şehitkamil Belediyesinin İpekyol (Karşıyaka) mevkiinde gerçekleştirdiği kentsel dönüşüme ve yarattığı mağduriyete ilişkin basın açıklamasında bulunan HDP Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Mahmut Toğrul “Türkiye’de kentsel dönüşüm ve yenilenme uygulamaları genel olarak rant artışını ve el değiştirmeyi hedefliyor. Sıkça dile getirilen Afet meselesi ise yoksulluk, sosyal ve ekonomik ilişkiler gibi dertleri içselleştirmediğinden rantın ve yoksulluğun transferinden öteye geçmeyen bir yaklaşımı işaret ediyor. Dolayısıyla ülke genelinde kentsel dönüşüm konusunda uzun zamandır bir kaos yaşanıyor. Türkiye genelinde birçok konutun yenilenmesi iddiasıyla yola çıkılan kentsel dönüşüm, yüksek gelirlileri ve yandaşın bir kısmını daha çok zengin ederken diğer taraftan ise dar gelirli vatandaşın kabusu olmuş durumda. Kentsel dönüşümde dar gelirliler uzun süreli borçlandırılırken, dönüşüm desteklerinden sermaye ve yandaş faydalanıyor” dedi. YERİNDE DÖNÜŞÜM OLMALI Toğrul, adalet nöbeti tutulduğunu hatırlatarak, “Dönüşüm mağdurlarına birçok örnek vermek mümkün. Bunlardan birisi de Şehitkamil Belediyesinin İpekyol (Karşıyaka) mevkiinde gerçekleştirdiği kentsel dönüşüm mağduru Hasan Bodur’dur. Hasan Bodur, Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi önünde 167 gündür adalet nöbeti sürdürüyor. Şehitkâmil Belediyesi’nin “kanunu dolanarak” Bodur’un taşınmazını “hukuksuz şekilde” hasarlı bina ilan ederek yıkım kararı alması hukuksuz bir durumdur. Hasan Bodur'un konut dokunulmazlığı ihlal edilmiş ve rızası hilafında, polis vasıtasıyla zor kullanılarak evinden karot(beton örneği) alınmış. İdarenin bu kanun tanımaz tutumu kabul edilemez. Kanunen, kentsel dönüşüm yapılan alanlarda yerinde kentsel dönüşüm uygulaması gerçekleştirilmelidir. Toplamda 3 ailenin yaşadığı taşınmazsa aynı bölgede yada yakın bir yerinde taşınmaz vermek yerine, bugün Gaziantep’te bir daire bile alamayacak para teklif edilmesi kabul edilemez. Yapılması gereken yerinde dönüşüm olmasıdır. Mevcut malikte kaç aile yaşıyor ise aynı ailelere bedelsiz bir şekilde konutlarının yapılması gerekiyor. Ama bunun yerine her zaman kentsel dönüşümde bir rant mantığı devreye giriyor” dedi. “VATANDAŞ ÇARESİZLİĞE İTİLDİ” Toğrul, açıklamasının devamında; “Yetkililer eğer bir rant yoktur diyorlarsa, taşınmazların bedelsiz olarak yapılması gerekiyor. Çünkü kentsel dönüşümün asıl amacı, halkı hem korumak hem de onları rahat bir şekilde yeni ve güvenli dairelerine yerleştirmek olmalıdır. Kentsel Dönüşüm; bir iki kişi para kazansın diye yüzlerce kişiyi borçlandırmak olmamalıdır. Bizler burada kentsel dönüşüme karşı değiliz. Kentsel dönüşüm içindeki adaletsizliğe karşıyız. Şeffaf olunmadığı, yasalara uygun hareket edilmediği için karşıyız. Yurttaşın taşınmazını kendilerine hibe etmelerini isteyen zihniyete karşıyız. Son olarak; Bir hukuk devletinde yaşayan hiçbir vatandaş, kendi idarecileri tarafından böyle bir haksızlığa ve çaresizliğe itilmemelidir. Biz HDP olarak bu noktada Hasan Bodur’la dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtmek istiyor, kendisinin hem sürdürmüş olduğu nöbeti hem de sürmekte olan idari yargılamasının takipçisi olduğumuzu belirtmek isteriz” dedi. “HESABINI SORACAĞIZ” Kentsel dönüşüm mağduru Muazzez Özbilen, ailelerinden miras kalan evlerinin bu şekilde ellerinden alınmasına tepki göstererek, “Kentsel dönüşüm mağduruyum. Kentsel dönüşüm adı altında bize yapılan kentsel zulümdür. 50-60 yıllık yatırımların hepsi hiçe sayılıyor. Ailemizin bize emanet olarak bıraktığı evleri çürük göstererek yıkıp bizi sokağa atıyorlar. Benim anne babamın kemikleri sızlıyor. Çünkü evlatları mağdur olmasın diye ev bıraktılar, bizler sokağa atıldık. Bu dünyada hukuken gücümüz yetmiyorsa, hesabımızı ahrette soracağız. Biz yerimizden konut talebinde bulunuyoruz. Konut çalışmaları zaten başladı. Ama bizi yıllarca emek verdiğimiz bölgedeki o konutlara layık görmüyorlar. Bizim orada yaşamaya hakkımız yok mu?” dedi. “EŞKIYALIK VE DEVLET ARASINDAKİ FARK: KANUNDUR” Kentsel dönüşüm mağduru Hasan Bodur, yaptığı açıklamada kanunlara uyulması gerektiğinin altını çizerek, “Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz. Çarpık kentleşmenin bir an önce sona ermesini istiyoruz. Fakat sözde kentsel dönüşüm, özde rantsal dönüşüme çevrilmiş. Bizler orada 50-60 yıldır yaşıyoruz. Biz kanunların uygulanmasını istiyoruz. Çünkü bizim bölgemiz ne afet bölgesi, ne heyelan bölgesi, ne dere yatağı. Oraya park yapılmayacak, mahallemiz dönüştürülecek. Konut ve iş merkezi yapılacak. Bizim kapılarımız çilingirle kırdılar, bu yasal değil. Metinler süs için değil. Eşkıyalık ile devlet arasındaki fark kanundur. Kanunlara uyulmuyorsa eşkıyalıktan farkı kalmaz” dedi. HAKKIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ Mağdur Mehmet Hanifi Hançerli; “ 9 katlı 2 binamız mevcut. 4 yıldır belediye ile fiyat noktasında anlaşamıyoruz. 4 yıl önce 500 bin TL teklif edildi. Gaziantep’te bugün bir daire bu fiyata alınmıyor. Biz 9 kardeşiz ve bu 9 konut annemiz babamızdan bize miras kaldı. Vergiler ödendi, bizi burada kovarlarsa vatanım da gider. Vatandaş olarak suç işlersem cezamı çekerim, devlet neden gerekeni yapmıyor? Hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz, mahkemelere gideceğiz, ölüm orucu dahiğ tutacağız“ ifadelerine yer verdi.