“Tahir Elçi’nin öldürülmesi cezasız kalmamalı”
Güney'in Sesi GAZETESİ- Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Gaziantep Şubesi, Diyarbakır Baro Başkanıyken katledilişinin ölüm yıldönümü dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Gaziantep Şubesi tarafından Gaziantep Adliyesi önünde yapılan basın açıklamasında, "Diyarbakır Barosu’nun ebedi başkanı Tahir Elçi, bundan tam 7 yıl önce 28 Kasım 2015 tarihinde kadim bir
kentin baro başkanı olmasının sorumluluğu ile “tarihi ve kültürel mirasımızı” korumaya, barışı savunan bir
insan hakları savunucusu olmanın gerekliliği ile "savaşa, operasyona ve çatışmaya karşı" sesini duyurmaya
çalıştığı esnada onlarca kameranın önünde aramızdan alındı, katledildi.
O, her ne pahasına olursa olsun barış ve insan hakları için yılmadan mücadele veren ve bu nedenle ‘Barışın
Elçisi’ olarak anılan bir hak savunucusuydu. 1990’lardan itibaren işkence gören, zorla kaybedilen, yerlerinden
edilen binlerce insanın haklarını savundu. Birçok hak ihlalinde mağdurları yerel mahkemeler ve Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi önünde korkusuzca temsil etti, haklarını aramaları için çalıştı. Diyarbakır Barosu başkanı
olduğu yıllarda insan hakları örgütleriyle birlikte çalışarak bu faaliyetlerini sivil toplum içerisinde de devam
ettirdi. Aynı zamanda çok sayıda insan hakları örgütünün kurucu üyelerindendi.
14 Ekim 2015’te bir televizyon programında yaptığı konuşmanın ardından hedef gösterilmeye başlandı.
Gözaltına alındı, hakkında soruşturma açıldı, hızlıca hazırlanan bir iddianameyle üzerindeki tehdit daha da
derinleşti. Ölüm tehditleri almaya başladı.
26 Kasım 2015 günü, Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki tarihi Dört Ayaklı Minare yaşanan bir çatışmada zarar
gördü. Tahir Elçi, 28 Kasım 2015 günü Diyarbakır Barosu adına bir basın açıklaması yapmak için Dört Ayaklı
Minare önüne geldi. Yaptığı açıklamada Tahir Elçi ısrarla süregiden şiddetin sona ermesi çağrısında bulundu:
“Biz bu tarihi bölgede birçok medeniyete beşiklik etmiş, ev sahipliği yapmış, bu kadim bölgede, insanlığın bu
ortak mekânında silah, çatışma,
geldi. Olay yeri incelemesinin 111 gün boyunca yapılmaması nedeniyle delil bütünlüğünün bozulması, görgü
tanıklarının operasyon istemiyoruz. Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun
diyoruz.”
Açıklaması tamamlandıktan hemen sonra sokakta çatışma çıktı. Tahir Elçi başına isabet eden tek kurşunla
hayatını kaybetti. Fakat dava mahkeme önüne ancak 5 yıl sonra ve olay yerinde silahlarıyla ateş ettikleri
kamera kayıtlarıyla sabit olması nedeniyle potansiyel şüpheli olan kolluk görevlilerinin ifadelerinin olayın
üzerinden aylar geçtikten sonra alınması ve hatta olayla ilgili bilgi sahibi olabilecek bazı kamu görevlilerinin
hiç dinlenmemiş olması soruşturmanın sağlığı ve güvenirliliği açısından şüphe uyandırdı.
Gerek savcılık tarafından hazırlanan iddianame gerekse yargı makamlarının yargılama sürecindeki tavır ve
kararları Tahir ELÇİ cinayeti hakkında etkin ve adil yargılamadan ziyade işlenen cinayeti cezasızlık ile
sonuçlandırmak amacıyla hareket edildiğini göstermektedir. Tahir Elçi cinayetinde fail, meçhul değildir.
Demokrasiyi içselleştirenlerin vicdanını yaralayan Tahir Elçi cinayetinin aydınlatılmaması, hukuk tarihinin
kara lekesi, siyasi güdümlü hukukçuların hukuksuzluğudur.
Bu topraklarda arkasında kamusal otoritenin bulunmadığı bir faili meçhul siyasi cinayet bulunmamaktadır.
Öyle ki cinayetin siyasi bir cinayet olup olmadığının ve failin doğrudan veya dolaylı olarak kamusal bir güçle
ilişkili olup olmadığının “turnusol kâğıdı”, o cinayetin etkili soruşturulup soruşturulmadığı ve en nihayetinde
faili meçhul kalıp kalmadığıdır.
Bizler Tahir Elçi’nin dostları olarak; ömrünü ağır insan hakları ihlalleriyle mücadeleye adayan, son nefesinde
bile şiddete karşı barış ve demokrasiyi savunan ebedi başkanımızın aramızdan alınışının yedinci yılında,
kendisini bir kez daha saygıyla anıyor, barış, demokrasi, özgürlük ve insan hakları mücadelesini sürdürmeye
devam edeceğimizi, onun aziz hatırası önünde bir kere daha yineliyoruz.
Hayatını cezasızlıkla mücadeleye adayan Tahir Elçi’nin öldürülmesi asla cezasız kalmamalı, hukuk tarihine
her anı kaydedilen faili meçhul bir cinayet olarak kaydedilmemelidir." ifadelerine yer verildi.