Vatandaş yoksullukla boğuşuyor
Güneyin Sesi Gazetesi- Türkiye’nin en pahalı şehirleri arasında gösterilen Gaziantep’te vatandaşlar art arda gelen zamların ardından yoksullukla boğuşuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun enflasyon verilerine anlam veremediklerini ifade eden yurttaşlar mutfak masraflarının iki kat artmasından dert yandı.
Art arda gelen zamlar Gaziantep’teki vatandaşları çıkmaza soktu. Mutfak masrafları karşılayamadıklarını belirten vatandaşlar asgari ücretle yalnızda 2 hafta geçinebildiklerini belirtiyor. Konut kiralarının fahiş bedellere çıktığı kentte zamlarla birlikte yoksullukla boğuşan vatandaş tek mücadelesinin karın tokluğu olduğunu söyledi. Durdurulamayan gıda ürünlerindeki fiyat artışına karşı çaresiz kaldığını belirten yurttaşlar, “Sağlıklı beslenmeyi unuttuk, en ucuza yöneliyoruz. Beş litre yağ 100 liraya dayandı. Alışveriş yapmaya korkuyoruz” dedi.
EKONOMİ KALMAMIŞ
Zamların ardından ev ekonomisinin dibe vurduğunu söyleyen 63 yaşındaki Yaşar Kılıç, “Hala emekli olamadım sigortanın pahalılığından dolayı bu yaşta da artık kimse beni işe almaz. Ekonomi kalmamış. Türkiye bitmiş hangi ekonomiden bahsediyorsunuz ? Şeftalinin kilosu 14 lira manava yaklaşmıyoruz. Ekmeğe 25 kuruş zam geldi. Tüp 175 lira. Diyelim ki ben 5 bin lira maaş alıyorum, aldığımı kabul edelim. İki bin lira ev kirası nasıl geçineceksiniz ?” dedi.
HER GÜN ZAM HİÇBİR ŞEY ALAMIYORUZ
Art arda gelen zamlarından ardından mutfak masraflarını karşılayamadıklarını belirten Emekli Rukiye Tel, “Emekliyiz hiçbir şey alamıyoruz. Her gün zam. Mutfağımıza hiçbir şey alamıyoruz. Ev kira olursa emekli ne alabilir ? Çocuklarım evli hepsi de aynı durumda asgari ücret alıyorlar. Bir yağ 100 liraya kadar çıkmış. Beş litrelik bir yağ bize 15 gün yetiyor” diye konuştu.
ANAMIZ AĞLADI
İş aradığını ve çalışmadığı zaman bir gün bile dayanacak ekonomik durumunun olmadığını ifade eden Cesur Gezer, “İş arıyorum. Bu zamlar hakkında daha konuşacak bir şey yok. Her şey ortada resmen anamız ağladı yani. Kendi adıma konuşuyorum her şeye zam bıktık artık, ülke batmak üzere battı diyebiliriz. Halk şu an ağlıyor. Neye elimize atsak zam, bu neyden kaynaklı ülkenin anasını ağlattılar. Çalışmazsak halimiz perişan” şeklinde konuştu.
GURBETÇİ: İNSANLAR EKONOMİDEN ŞİKAYETÇİ
Hollanda’da yaşayan ve Gaziantep’te vatandaşların ekonomiden şikayet ettiğini söyleyen Mehmet Dağ, “Hollanda’da yaşıyorum. Gaziantep’e gezmeye geldim. İnsanlardan gözlemlediğim kadarıyla ekonomiden şikayetçiler alınan emekli aylığıyla geçinemediklerini söylüyorlar. Özellikle evi kira olanlar üstüne de faturalar eklenince zorluk çektiklerini söylüyorlar. Hollanda’da yaşlılara her yönden yardım ederler ve hiçbir şey için para istemezler. Hollanda’da emekli aylığımdan giderlerimi çıktıktan sonra kalan para bana Türkiye’de az da olsa yetiyor” dedi.
HÜKÜMETİN DE BELLİ BİR BÜTÇESİ VAR
Zamlardan ötürü işletmesinde kar yapamadığını fakat hükümetin de belli bir bütçesi olduğuna değinen Çağ Ocağı işletmecisi İlhan Soyyiğit, “ Zam hiçbir zaman için makbul bir şey değil vatandaş pandemiden çıktı zaten sıkıntıları var. Bu zamlarda tabiri caizse tuzu biberi oldu. Hükümette elinden geleni yaptı. Bizim ekonomimiz belli bir petrol zengini bir ülke değiliz. Ekonomiden vatandaş olarak ben de şikayetçiyim ama dünyanın geneline baktığımızda Fransa ve Almanya’da doğal gazı yakamayacak birçok insana yardım yapılması düşünülüyor. Bizim ülkede yardımlar 12 ay devam ediyor. Hükümetinde bir bütçesi var onun dışına da çıkamaz. Ben de zamlardan etkileniyorum. Geçen senenin yüz lirası bu sene on liraya düştü. Çay ocağı işletiyorum zamlar beni yüzde 100 etkiledi 8 bin lira kira veriyorum. Şu anda bir lira para kazanmıyorum. Allah bu devlete bu millet yine de ziyanlık vermesin. Başa gelen çekilir ne yapalım” diye konuştu.
EKONOMİYİ YERİN DİBİNE SOKTU
Vatandaşların ekmeğe muhtaç bir hale geldiğini belirten İbrahim Başmeydan, “Bana tek yetkiyi verin ekonomiyi uçuracağını söyledi. Ekonomiyi uçurma değil yerin dibine soktu. Gençlerimizi işsizlikten ne halde. Beş kilo yağın fiyatı belli. Millet ekmeğe muhtaç olmuş. Millet nereye gidip kime derdini söylesin” dedi.
ZOR KAZANIYORUM, DİREKT GİDİYOR
Emeğinin karşılığını alamadığını ve hayat pahalılığı karşısında asgari ücretle geçinmenin zorluklarından bahseden bir kafede garson olarak hizmet veren Merve Polat, “ Garsonluk yapıyorum. Asgari ücretle çalışıyorum haftada bir gün iznim oluyor. Günde 10-12 saat çalışıyorum. Tüm gün ayakta çalışıyorum parayı çok zor kazanıyorum bir günlük kazancımı bir market alışverişin hiçbir şey almadan direkt gidiyor. Emeğimin karşılığı küçücük bir şey oluyor. Birikim yapamıyorum çünkü elimde bir şey kalmıyor. Gelecek kaygısının Türkiye’deki bütün gençlerde yoğun bir şekilde olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.