Erken doğumla dünyaya gelen ve tedavisi için Batman’a sevk edilen bebek, doktorun yanlış teşhisi nedeniyle yüzde 90 görme engelli kaldı. Hastane ve doktor hakkında şikayetçi olan aile, yasal faizi ile birlikte 2 milyon lira tazminat kazandı.
Güneyin Sesi Gazetesi- İ.A. ve R.A.’nın çocukları M.E.A. 2013 yılında Siirt’te prematüre olarak dünyaya geldi. Siirt’te yapılan ilk müdahalesinin ardından M.E.A. tedavisine devam edilmesi için Batman’da özel bir hastaneye sevk edildi. Burada tedavi altına alınan M.E.A.’ya iddiaya göre yanlış teşhis uygulandı. Yeni doğan bebeğin prematüre retinopatisinin (ROP) muayenesi yapılmayan bebek, ilaçla tedavi edilebilecekken gözlerinden oldu. Bir süre sonra çocuklarını hastaneden çıkaran İ.A. ve R.A., M.E.A.’nın görmediğini fark etti. Çocuğun daha sonradan yapılan muayenesinde gözlerinde görme kaybının olduğu ortaya çıktı. Bebeğin anne ve babası İ.A. ve R.A., doktor ve hastaneden şikayetçi olarak Diyarbakır’da avukatlık yapan
Mehdi Özdemir’e başvurdu. Durumu inceleyen Özdemir, özel hastane ve doktor hakkında Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesine tazminat davası açtı. 2016 yılında açılan dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı. Mahkeme, Adli Tıp Kurumu’ndan gelen belgeleri de göz önüne alarak M.E.A.’nın yanlış teşhis sonucu gözlerinde yüzde 90 oranında görme kaybının olduğuna hükmederek hastaneyi 1 milyon 835 bin lira maddi ve manevi tazminata mahkum etti. Tazminatın yasal faizi ile birlikte 2 milyon lirayı geçeceği öğrenildi.
Görme yetisini kaybettiği raporlarla tespit edildi
Konu ile ilgili konuşan avukat Mehdi Özdemir, müvekkilinin 28 Mart 2013 tarihinde Siirt’te özel bir hastanede dünyaya geldiğini söyledi. Müvekkilin erken doğum neticesinde dünyaya geldiği için solunum yetmezliğinin sıkça yaşanan bir sorun olarak ortaya çıktığını kaydeden Özdemir, çocuğun Siirt’teki özel hastaneden Batman’daki özel hastaneye sevki sağlanarak tedavisinin yapılmasının amaçlandığını ifade etti. M.E.A.’nın Batman’daki özel hastaneye sevk edildikten sonraki aşamada tedavisinin yanlış bir teşhis ve uygun olmayan bir tedavi yönteminin uygulandığını kaydeden Özdemir, "Yanlış teşhis neticesinde müvekkilin yüzde 90 ve üzerinde gözlerindeki görme yetisini kaybettiği sağlık raporları ile tespiti yapılmıştır. Müvekkil açısından o dönem gözlerindeki görme yetisi dahil mevcut yaşadığı sağlık problemine ilişkin uygun bir teşhis ve tedavi uygulanmış olsaydı bugün herkes gibi gözlerinde herhangi bir görme kaybı olmaksızın yaşamını devam edebilecekti. Ancak o dönemki göz doktoru tarafından yanlış bir teşhis işlemi uygulanması nedeni ile müvekkil bundan sonraki yaşamında gözlerinin görme yetisini tamamen kaybetmiş bir şekilde hayatına devam etmek durumunda kaldı" dedi.
1 milyon 835 bin lira tazminata hükmedildi
Görev nedeni ile doktorun kusur tespiti ve sonraki aşamada tazminat yönünden dava açmalarının gerektiğini vurgulayan Özdemir, "Biz de Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesine maddi ve manevi tazminat talebi ile dava açtık. Bu dava kapsamında doktorun yanlış teşhis ve uygun olmayan bir tedavi uyguladığından bahisle Adli Tıp Kurumu tarafından kusuru tespit edildi ve mahkeme tarafından 1 milyon 835 bin lira tazminata hükmedildi. Ayrıca doktorun görev kusuru nedeni ile taksirle yaralama ve görevi kötüye kullanma suçları yönünde cezalandırılması istemi ile Batman Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduk. Batman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin derderst bir şekilde bu suçlar yönünden görevli doktor yargılanmaya devam etmektedir" diye konuştu.
Karar emsal niteliğinde
Adli Tıp Kurumunun verdiği raporda ortaya çıkan görev kusurunun müvekkilin bundan sonraki yaşamında ağır özürlü olarak devam etmesine ve 3. kişinin bakımına muhtaç halde hayatını idame ettirmesine sebep olduğunun ortaya çıktığını vurgulayan Özdemir, "Bu durum yaşanan süreç içerisinde doktorun kusurunu bir insan yaşamına ne derece etki ettiğini göstermektedir. Bizim açtığımız maddi ve manevi tazminat davası alınan hem alınan tazminat miktarı yönünden hem müvekkilin bundan sonraki yaşamında sağlık gideri olarak ve yaşamını idame ettireceği şekil itibari ile önemli ve değerlidir. Bu açıdan da emsal niteliğindedir" şeklinde konuştu.
(T24)