Güneyin Sesi Gazetesi- Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde 3 Aralık’ta gözaltına alınan Elif ve Ali Kısa çifti “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” iddiası ile tutuklanmış, tutukluluğa yapılan itiraz ile HDP Elbistan İlçe Örgütü yöneticisi Ali Kısa adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Çiftin tutuklanmasının ardından bakıma muhtaç ağır engelli İsmail ile işitme ve konuşma engelli Ahmet Kısa isimli çocukları yalnız başlarına kalmıştı. Mezopotamya Ajansı’nın (MA) “Ne duyabiliyorlar ne de konuşabiliyorlar Engelliler Günü’nde anne ve babaları tutuklandı” başlığı ile gündeme taşıdığı Kısa ailesinin avukatı Özgür Çıkın, tutukluluğu devam eden Elif Kısa’nın 5 çeşit ilaç kullandığını, birçok hastalığı bulunduğunu, çocuklarının bakımını üstlendiğini belirterek, Kısa çiftine yönelik suçlamaları anlattı.

Elif ve Ali Kısa’ya hukuka uygun yasal fiillerin suç unsuru olarak yöneltildiğini aktaran Özgür Çıkın, “İnsanların yasal haklarını kullanmaları, hukuka uygun fiiller suç konusu haline getirilmeye çalışılıyor. Böyle bir şey olmaz. Yasaya uygun fiilleri suç konusu haline getirip 60 yaşındaki bir insanı tutuklamak hukukun ağır şekilde ihlalidir” dedi.

Kısa çiftinin ilk olarak 14 Kasım günü gözaltına alındığını, ardından serbest bırakıldığını belirten Çıkın, ikinci defa gözaltına alındıkları dosyaya dair savcılığın gizlilik kararı olduğunu, suçlamaları ve gizli tanık beyanını tam olarak öğrenemediklerini kaydetti. Savcılık ve sulh ceza hâkimliğindeki sorgu aşamasında müvekkillerine yöneltilen suçlamalar ve sorulardan öğrendiği kadarıyla müvekkillerinin cezaevindeki Suriyeli hükümlülere vasi olmak ve evlerinde aramada bulunan flaş bellekten elde edilen fotoğraflar ile suçlandıklarını söyleyen Çıkın, şöyle devam etti: “Fotoğraflarda Newroz’da ve kabir ziyaretlerinde çekilen fotoğraflardır. Müvekkillerime ‘Suriyeli tutuklulara neden vasi oldunuz? Kim sizin vasi olmanızı istedi?’ gibi sorular yöneltildi. Elif Kısa’ya vasi olduğu kişilere yatırdıkları para soruldu. 3 yıllık bir süre içerisinde o mahkûmların insani ihtiyaçlarının karşılanması için cezaevinin gözetimi ve denetiminde para yatırılmış. Cezaevindeki bir hükümlüye para yatırmak gayet yasal bir şeydir. 2016’dan bu yana yapılan ziyaretlerde Elif Kısa her ziyaretinde 200, 300 lira para yatırmış. Tabi 3 yıllık süreçte küçük miktarlar halinde yatırılan paranın miktarı 6 bin 500 lirayı bulmuş. Miktar yükseldiği için sorguda ‘Bu parayı nereden buldun, Kimin talimatıyla yatırıyordun?’ gibi sorular yöneltildi.”

Kısa çiftinin yaşlarının 60’ın üzerinde olduğunu ve çok ciddi sağlık sorunları yaşadıklarını paylaşan Çıkın, Ali Kısa’nın doktorların son bir yıldır kanser olduğundan şüphelenildiğini belirtti. Çiftin bakmakla yükümlü oldukları 2 engelli evlatları olduğuna dikkat çeken Çıkın, “Ayrıca İsmail ağır engellidir. Çocukların engellerinin raporları mevcuttur. Ahmet’in bedensel olarak bir engeli yok, ancak işitme ve konuşma engeli var. Anne ve baba tutuklanınca ikisi ortada kaldı. Tutuklamalara yaptığımız itiraz sonucunda Ali Kısa serbest bırakıldı. Ancak Elif Kısa’ya dair yapılan itiraz reddedildi. Elif Kısa şuanda 5 çeşit ilaç kullanıyor. Psikolojik olarak da hastalıkları var. 60 yaşına gelmiş bir insanın daha hafif bir adli kontrol tedbiriyle kaçmasının önüne geçilemez mi? Rahatlıkla geçilebilir. Ki zaten ortada kaçılacak bir durum da yok. Ortada doğru düzgün bir suçlama dahi yok. Vasi olmakla suçlanıyorlar. Vasilikte mahkeme kararıyla yapılan yasal bir şeydir. Bir gizli tanık beyanı geçiyor, ancak net olarak beyanı bilmiyoruz. Elif Kısa’ya yöneltilen suçlamaların hiçbiri suç değildir” diye ekledi.

Ağır engelli İsmail’e annesinin baktığını, en çok onun etkilendiğini sözlerine ekleyen Çıkın, “İsmail’in her şeyiyle annesi ilgileniyor. Yıllardır ona alışmış. Ben evlerine gidip gördüm. İsmail evin içerisinde oda oda gezip annesini arıyor. Babası ve kardeşi de var, ancak annesine alışmış. Cezaevinde Elif Kısa’yı gördüm. İlk günlerde haksız bir suçlamayla karşı karşıya kaldığı için morali çok kötüydü. Zaten Elif Kısa’nın sağlık durumu cezaevinde kalması açısından hiç elvermiyor. Aradan geçen birkaç günde morali düzelmişti. Herkese çok selam söyledi. Malatya Sulh Ceza Hâkimliği de tutukluluğa yaptığımız itirazı reddetti. Ayda bir tutukluluk halinin devam edip etmeyeceği hususu değerlendirilecek. Önümüzdeki değerlendirme de özgürlüğüne kavuşması için gerekli hukuki girişimleri sürdürmeye devam edeceğim. Çünkü deliller toplanmış durumda. Yapılan suçlamalar suç olmadığı gibi buna ilişkin delil olduğu iddia edilen şeylerde elde edilmiştir. Yani bu insanın kaçma şüphesi yok. Delilleri karartma şüphesi yok. Tanıkları etkileme şansı yok. Gizli tanığın kim olduğunu bilmiyor ki gidip konuşsun. Tutuklu olmasını gerektirecek hiçbir durum yok ortada. Tutuklu olmasının tek nedeni üzerine atılı suçun katalog suçlardan olmasıdır” dedi.