Fransızlara karşı verilen destansı 25 Aralık mücadelesini anlatan Doç. Dr. Yunus Emre Tansü 11 aylık mücadelenin sonunda Fransızların açlığın baş göstermesinden dolayı kenti teslim aldığını belirterek, Fransızlara karşı verilen mücadelede 6317’inin çok üzerinde yaklaşık 20 bin civarında şehit verildiğini söyledi.
Güneyin Sesi Gazetesi- Gaziantep’in Fransız işgalinden kurtuluşunun üzerinden 98 yıl geçti. Kurtuluş savaşı esnasında önce İngilizler’in ardından Fransızların işgaline uğrayan Gaziantep işgal edilmiş olmasına rağmen bayrağı kaleden inmeyen bir şehir.
Yaklaşık 11 ay boyunca Fransızlara karşı yok denecek kadar az olan askeri gücün mücadelesiyle teslim edilmeyen Gaziantep, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla (TBMM) hem İstiklal Madalyasına hem de Gazilik beratına sahip olan tek kent olma ünvanına sahip. İngiltere’nin Musul petrollerinden vazgeçmesi üzerine bıraktığı Antep’i almaya gelen Fransızlara karşı zor şartlara rağmen destansı bir direniş gösteren Antep halkının 6317’in çok çok üzerine yaklaşık 20 bin şehit verdiğini dile getiren Tarihçi Doçent Dr. Yunus Emre Tansü, 25 Aralık tarihinin Antep için çok önemli olduğunu kaydetti.
11 aylık mücadelenin sonunda kentte erzaksızlıktan dolayı açlığın baş göstermesi üzerine şehrin Fransızlara teslim edildiğini anlatan Yunus Emre Tansü, “Fransızlar gördükleri ciddi karşılıktan dolayı kentin teslim olacağına inanmadılar. Kaleye asılan beyaz bayrak üzerine şehre girdiler” dedi.
‘İNGİLİZLER ZULMÜN ARDINDAN FRANSIZLARA BIRAKTI’
İngilizlerin Suriye’yi işgal etmesinin ardından 1918 yılının Kasım ve Aralık ayları arasında o dönemki adıyla Ayıntap’a hayvanlarına ot bulma bahanesiyle geldiklerini belirten Tansü, İngilizlerin kente gelir gelmez büyük evleri boşalttırdığını ve Halep’ten getirdikleri Ermenileri Antep’e yerleştirdiğini söyledi. O dönem Antep’in 28 mahallesinden 3’ünün Ermeni, 1’inin ise Yahudi mahallesi olduğunu aktaran Tansü, şöyle devam etti: “24 mahallede Müslümanlardan ve Türklerden oluşuyordu. O dönem İngilizler hemen silahları topladılar. İngilizlerin sokağa çıkma yasağı ilan etti. İnsanlar adeta açlığa mahkûm edildi. Antep’in ileri gelenleri tutuklandı. Bunlar Halep’e götürüldü. İngilizler kentte yaşayan Türklere karşı çok büyük eziyet çektirdikten sonra Fransa’yla anlaştı. Fransa Musul ve Kerkük petrolleri üzerindeki nezaret hakkından vazgeçince İngiltere Suriye’yi Fransa’ya bıraktı. O zaman Suriye ve Lübnan birleşikti. Yani Fransa Suriye ve Lübnan’ı işgal etmiş oldu. İngilizler aynı zamanda Osmaniye, Adana, Mersin, Maraş, Urfa ve Antep’ten de çekildi. Buraları Fransa alacaktı. Maraş ve Urfa’daki mücadele sonucunda Fransızlar geri çekildi. Çekilen Fransızlar Ayıntap’a gelmişti. O dönem Ayıntap çok stratejik bir konuma sahipti.”
‘CESEDİM ÇİGNENMEDEN ANTEP’E GİRİLMEYECEK’
İngilizlerin çekilmesinin ardından Ayıntap’ta Cemiyet-i İslam’inin kurulduğunu paylaşan Tansü, cemiyetin işgal girişimine sadece protestolarla karşı durulamayacağına karar verdiğini belirtti. Savaşın 25 ay sürdüğünü ancak 11 ay boyunca Fransızlarla yüz yüze çarpışıldığının altını çizen Tansü, “İngilizler şehri Fransızlara bırakırken önceden topladıkları silahları tekrardan halka dağıttılar. Fransızlar Ayıntap’ı o dönem bir direniş noktası olarak görüyorlardı. Her yerde yenilgiye uğruyorlardı. Ali İhsan Gögüş tek tek evleri dolaşıp halkı direnmek için Kuran-ı Kerim üzerine yemin ettirerek direnişe çağırdı. Ancak çatışmanın şehir içinde olup olmaması konusunda karara varılmamıştır. Bu sırada Nizip Askerlik Şubesine atanan Sait ismindeki komutan Şahinbey adıyla Antep’e çağrılmıştır. Şahinbey Antep direnişini üstlenmiştir. O da savaşın dışarıda yapılmasını kentin tahrip olmasını istememiştir. Şahinbey’de “Benim cesedim çiğnenmeden Antep’e girilmeyecektir” diye yemin etmiştir. Gerçekten de öyle olmuştur” diye ekledi.
‘ÇOCUKLAR AÇLIKTAN YERDEKİ OTLARI YEMİŞLER’
Fransızlara trenle gelen askeri mühimmat ve erzak’ın önünün Şahinbey ve milisleri tarafından kesildiğine dikkat çeken Tansü, Besni ve Araban tarafından Ermeni çetelere karşı mücadele eden Karayılan’ın Şahinbey tarafından Antep’e çağrıldığını belirtti. Şahinbey’in Elmalı köprüsünde şehit olması üzerine mücadelenin seyrinin değiştiğini ifade eden Tansü, “Ali Şefik bey Özdemir bey lakabıyla Antep savunmasının başına getirilir. Bu defada şehri mahalle mahalle savunma taktiğine geçilmiştir. Fransızlar Ermeni mahallelerini ve bugünkü Kolejtepe mahallesindekini Ermeni Kolejini karargah haline getirmiştir. Obüs mermileriyle kent dövmeye başladılar. En çok dövdükleri yerde bugünkü Türk Tepe, Kale Altı ve Tabakhane mahalleleridir. Antepliler savunmada şehrin altındaki kuyu sistemini kullanmıştır. Bir imalat-ı harbiye fabrikası kurulmuştur. Düşen patlamamış mermiler tekrar bizim silahlarımıza uygun mermilere dönüştürülmüştür. Antep kuşatmasının kaldırılması için Urfa’dan Adıyaman’dan Malatya’dan insanlar gelip çatışmışlardır. Ancak başarılı olamamışlardır. Fransızlar kuşatmada açılan yarıkları her defasında kapatmıştır. Kuşatmayı yarmak isteyen Boynuoğlu ile Karayılan Kurban tepede şehit düşmüştür. Aslında Anteplileri bitiren açlık olmuştur. Mücadele etseler de zaman içinde şehre gelen yiyecek tedarikinin kesilmesiyle şehirde yiyecek tükenmiştir. Çocuklar açlıktan yerdeki otları dahi yemişlerdir” ifadelerini kullandı.
TESLİMİYETE RAĞMEN BAYRAK İNMİYOR!
Açlığa dayanamayan Anteplilerin teslim olmak zorunda kaldığını sözlerine ekleyen Tansü,6 Şubat 1921 tarihinde Fransızların savunma hattını ilk defa yardığını belirterek, “Özdemirbey’in de şehri terk etmesiyle beraber şehrin yönetimi Dr. Mecit Barlas şehrin yönetimine getirildi. Barlas ile kentin önde gelenleri toplanıp Antep’i teslim etmek istediler. Fransızlar buna inanmıyorlardı. Bunun tuzak olduğunu düşünüyorlardı. O kadar ciddi bir savunmanın böyle kesileceğine inanmıyorlardı. Fransızlar kaledeki Türk bayrağının indirilmesini istediler. Mecit Barlas bu talebi reddetti. Tarihte sadece düşmüş bir şehir olarak Antep’e Türk bayrağının yanına bir beyaz bayrak çekilmesi istendi. Yani Türk bayrağı inmedi. Başka bir örneği yok. Teslim olan şehirlerin bayrakları da inerler. Fransızlar kenti devraldıktan sonra beyaz bayrağı indirip Türk bayrağının yanına Fransız bayrağını astılar. Fransız idaresi boyunca da Türk bayrağı hiç indirilmedi” dedi.
GAZİ ÜNVANI, İSTİKLAL MADALYASI, GAZİLİK BERATI…
İşgalden bir süre sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün Sakarya Zaferinden sonra General Franklin Bulyon’la Ankara antlaşmasını imzaladığını kaydeden Tansü, son olarak şunları söyledi: “Fransızlar Ermenileri kentten tahliye etmek için 2 ay süre istediler. Antep’te yaşayan 8 bin civarındaki Ermeni şehri terk etti. 6 bine yakın Ermeni’de şehri terk etmeyip Müslüman oldu. ‘6317 şehit’ deniliyor ancak bunun çok üzerinde bir sayıda şehit verildi. Sivil halktan da ölen çok oldu. Şehri savunmaya dışardan gelen birçok muharipte şehit oldu. Bu sayı 20 bine ulaşıyor. Fransızlardan da oldukça büyük kayıp vardı. Kenti terk eden Ermenilerin bir kısmı Beyrut’a bir kısmı da Fransa’ya götürüldü. 25 Aralık 1921tarihinde Fransızlar Anteplilere kenti teslim ettiler. Aynı günde Suriye’deki halkın direnişi durdu. 25 Aralık çok önemli bir gündür. 8 Şubat 1921’de de Gazi unvanını almıştır. Sonrasında Gaziantep’e istiklal madalyası verilmiştir. TBMM kararıyla İstiklal madalyası ve Gazilik beratı verilen tek vilayet Gaziantep’tir.”
Muhammet Abdulkadir Esen- Orhan Erkılıç
GENEL
22 Kasım 2024GENEL
22 Kasım 2024GENEL
22 Kasım 2024ASAYİŞ
22 Kasım 2024GENEL
22 Kasım 2024GENEL
22 Kasım 2024ASAYİŞ
22 Kasım 2024