DOLAR 34,2391 0.05%
EURO 37,0165 -0.02%
ALTIN 3.021,710,99
BITCOIN 23100890,54%
Gaziantep
13°

AÇIK

05:52

İMSAK'A KALAN SÜRE

11 GÜNDE 26 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ! KADINLAR ARTIK İSYAN EDİYOR!

11 GÜNDE 26 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ! KADINLAR ARTIK İSYAN EDİYOR!

ABONE OL
19 Ekim 2024 12:07
11 GÜNDE 26 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ! KADINLAR ARTIK İSYAN EDİYOR!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gaziantep Demokratik Kadın Platformu üyesi kadınlar, son günlerde artan kadın cinayetlerine dikkat çekmek için bir araya geldi, basın açıklaması yaptı. Kadına yönelik şiddetin her geçen gün arttığına dikkat çeken kadınlar, son 11 günde 26 kadının öldürülmesine de tepki gösterdi.

Gaziantep Demokratik Kadın Platformu tarafından yapılan basın açıklaması şöyle; Son 11 günde 26 kadın öldürüldü. Kadına yönelik şiddet hız kesmiyor;  taciz, istismar, kadın cinayetleri başta biz kadınlar olmak üzere tüm toplumu korkuya, kaygıya ve endişeye boğmuştur. Cezasızlık politikaları ve kadın cinayetlerini masumlaştırma zihniyeti kadına yönelik ayrımcılığı, eşitsizliği meşrulaştırıyor ve şiddette- ölüme terk ediyor.   Çocuklar istismar ediliyor, el birliğe ile çocuklar yok ediliyor ve her gün 10 çocuk kayboluyor. Bebekler daha doğar doğmaz, kendileri için belirlenen bedel karşılığında ölüm çetelerince hayatlarına son veriliyor.

Rabia Naz için, Narin için adalet arayışımız sürerken, “yeni bir kadın kaybettiriliyor.” Kadın katilleri aramızda dolaştığı için biz kadınlar kendimizi risk altında hissediyor, her an yaşam kaygısı taşıyoruz. Gülistan DOKU bulunsaydı ve katilleri yargılansaydı Rojin KABAİŞ kaybolmayacaktı, Rojin ölmeyecekti. Kadın cinayeti işleyenler gerekli cezaları alsaydı her gün 3-5’imiz ölmeyecektik.

Rojin KABAİŞ’in kaybolduğu alanda çalışmaların yeterli şekilde yürütülmediği, Van’daki kurumlar alana gittikten sonra kolluk takviyesi yapıldığı, daha sonra havadan aramaların başlatıldığı ve suda arama çalışmalarının devam ettiği gözlenmiştir. Tıpkı Narin’de olduğu gibi, Rojin’i arama çalışmaları zamanında yapılmadığından ve gerekli müdahale ve incelemeler hızla yapılmadığından delillerin karartılma olasılığı artmıştır. Bu durumdan güç alan erkek-eril ve tekçi zihniyet kadına karşı düşmanlığını, kin ve öfkesini yeniden başka kadınlarda açığa çıkartmaktadır.

KYK yurdundan ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamayan, 28 Eylül sabah saatlerinde göl kenarında Rojin’e ait telefon, kulaklık, su ve kek öğrenciler tarafından bulunup KYK yurt müdürlüğüne teslim edildiği halde, Rojin’in cansız bedenine günler sonra ulaşıldı. Van Barosu Kadın Hakları Merkezinin gözlem yapmak üzere gittiği üniversite kampüsünde ve yakınında bulunan Bardakçı köyünde hiçbir arama çalışmasının yapılmadığı tespit edilmişti.

 İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmeyip gereği yapılmış ve 6284 sayılı kanun etkin uygulanıp koruyucu ve önleyici önlemler alınsaydı, 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin bu gün yaşıyor olacaktı. Yaşanan bu olayların münferit olmadığını toplumsal politikalar sonucu sistematik hale geldiğini biliyoruz. 11 Eylülden bu yana 15 yaşındaki lise öğrencisi Sümeyye AZİZ’den de haber alınamaması daha çok kaybın peş peşe geleceğini bizlere düşündürüyor.

Rojin’in bulunmasına ilişkin soruşturmanın sadece intihar veya boğulma üzerinden yürütülmemesini; öldürülme, zorla kaybedilme, hürriyetinden yoksun bırakılmış olma ihtimallerinin de ön planda tutularak etkin soruşturma yapılması talebimizi yineliyoruz. Üniversite giriş çıkışlarının denetim altına alınması, şüphe bulunduran köy ve mekânlar üzerinde etkili soruşturma yürütülmesini talep ediyoruz.

Görüldüğü gibi iktidarın kadınları ve toplumu cinsiyetçi, gerici politikalarına göre yeniden dizayn etme uygulamaları hız kesmeyecek. Siyasi iktidar kadınların nasıl yaşayacaklarına, ne giyip ne giymeyeceklerine müdahale ederek “makbul kadın” yaratma politikasını sürdürmektedir.  Siyasi iktidarın kendi ideolojik bakış açısına ve yaşam tarzına uygun nesiller yetiştirme hedefi doğrultusunda okullar, Diyanet İşleri Başkanlığı, dini vakıf ve cemaatler aracılığıyla örgütlenmeye çalışıldığı bir alana dönüştürülmüştür. Kadına yönelik ayrımcılığı, eşitsizliği, cinsiyet kırımını bu anlayıştan bağımsız düşünemeyiz.

Kadınları erkeğe, aileye, sermayeye, devlete daha da bağımlı hale getirmek için hayata geçirilen kadın düşmanı politikalara karşı, her fırsattaki söylemleri, fetvaları ve uygulamalarıyla ne giyeceğimizin, ne söyleyeceğimizin, nasıl yaşayacağımızın, sınırlarını çizmeye kalkanlara karşı, emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz ve yaşamlarımız üzerindeki binlerce yıllık sömürü düzenine karşı isyanımızı büyütüyor ve direnişi örgütlüyoruz.

Makbul Kadın tanımınıza da kalıplarınıza da sığmayacağız! Bedenlerimize, yaşamlarımıza, haklarımıza dönük saldırılara karşı mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz…

Kadın dayanışmasından aldığımız güçle haklarımızı ve hayatlarımızı savunmaya devam edeceğiz! Eşit ve özgür bir yaşamı örgütlü mücadelemizle inşa edeceğiz. 

EMEĞİMİZ, BEDENİMİZ VE KİMLİĞİMİZ BİZİMDİR

YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI!

YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r