Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı ve TMMOB Gaziantep İKK Sekreteri Abdülkadir Deniz, Elazığ ve çevresinde meydana gelen 6.8 büyüklüğünde ki deprem ile ilgili açıklama yaptı.
Güneyin Sesi Gazetesi – Deniz, yaptığı açıklamada, depremin bir doğa olayı olduğunu bir kez daha hatırlatırken, Türkiye’de ki yapı stoklarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Deniz, “24 Ocak 2020 tarihinde Elazığ ve çevresinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde 39 vatandaşımız hayatını kaybederken, bin 607 kişi de yaralandı. İlk belirlemelere göre ise 87 binanın yıkıldığı tespit edilirken bin 287’sinin ağır hasar aldığı, 56’sının orta ve 876’sının az hasarlı olduğu açıklandı. Öncelikle hayatını kaybeden yurttaşlarımız için başsağlığı diliyor, aile ve yakınlarının acılarını paylaşıyoruz. Yaralı yurttaşlarımızın da bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını diliyoruz” ifadelerini kullandı.
Elazığ’ın Sivrice İlçesi’nde meydana gelen depremin ülkemizin deprem gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten Deniz, “Türkiye’nin bir deprem bölgesi kuşağında yer aldığı unutulmamalıdır. Deprem bir doğa olayıdır. O nedenle yapı stoklarının bir kez daha gözden geçirilmesi gerekmektedir. İmar Affı ile beraber, dayanıksız birçok yapı stoku yasal hale getirilmiştir. Ancak bu binaların olası bir deprem de yıkılma riski çok yüksek. O nedenle bu yapıların yeniden gözden geçirilmesi ve alınması gereken önlemlerin bir an önce alınması lazım” şeklinde konuştu.
“Depremin ne zaman ve nerede olacağını kestirmek güç olduğundan yurdun herhangi bir yerinde küçük ve orta büyüklükte ve yıkıcı bir depremin olma olasılığı çok yüksektir” diyen TMMOB Gaziantep İKK Sekreteri Abdülkadir Deniz, “Orta büyüklükte meydana gelen depremlerin bile kırsal alanlarda ki yapı stoklarına büyük hasar verdiklerine şahit olduk. O nedenle bundan sonra yapılacak tüm yapıların Deprem Yönetmeliği dikkate alınarak yapılmalıdır. Bilgi, bilimi, teknolojiyi ve Deprem Yönetmeliğini dikkate almayarak yapı üretilmesinin bedelini çok ağır ödeyeceğiz.”
“Dolayısıyla depremden sonra aynı acıları ve kayıpları yaşamamak için yer seçimi, yapı tasarımı, üretimi ve denetimi aşamalarında mühendislik biliminin, bilgisinin gerekleri tam olarak yerine getirilmeli, ülkemizin deprem ve afet planları geliştirilmeli, ülkemiz yapı stokunda gerekli mühendislik incelemeleri yapılarak riskli yapılardaki risklerin giderilmesi çalışmaları ivedilikle başlatılmalıdır.”
Güneyin Sesi
News
