DOLAR 34,4903 0.08%
EURO 36,4188 0.17%
ALTIN 2.960,120,86
BITCOIN 33375922,75%
Gaziantep
11°

HAFİF YAĞMUR

17:49

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Ulaş Utku YURDAL

Ulaş Utku YURDAL

12 Kasım 2024 Salı

Deprem bölgesine teknik gezi

Deprem bölgesine teknik gezi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi, 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerden en fazla etkilenen yerleşim yerleri arasında bulunan Kahramanmaraş il merkezi ile Türkoğlu, Nurdağı ve İslahiye ilçelerine teknik inceleme gezisi düzenledi.

 

İnşaat mühendislerinin yoğun ilgi gösterdiği gezi sırasında, İMO üyelerinin topladığı yardımlar ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. İnşaat mühendisleri, teknik inceleme gezisinin sonunda İslahiye’de çadırda depremzedelerle birlikte iftar yemeğinde bir araya geldiler.

 

İMO Gaziantep Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, deprem bölgesine yapılan teknik inceleme gezisi ile ilgili, “Üyelerimiz açısından son derece faydalı bir gezi oldu. Teknik inceleme gezisine katılan üyelerimiz, üyelerimiz depremde oluşan hasarları yerinde inceleme fırsatı buldu. Ayrıca Kahramanmaraş’ta İMO temsilciğini ziyaret ettik. Kahramanmaraşlı meslektaşlarımızla karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Diğer taraftan üyelerimizden toplamış olduğumuz yardımları ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Çocukları da unutmayarak, onları imkanlar ölçüsünde sevindirdik. Gezimizin sonunda da İslahiye’de depremzede vatandaşlarımızla çadırda iftar yemeğinde bir araya geldik” dedi.

 

Büyük kayıplara neden olan depremi unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını ifade eden İMO Gaziantep Şube Başkanı Güçyetmez, depremlerin afetlere dönüşmemesi için de gerekli düzenlemelerin yapılması için çalışmalarına devam edeceklerini bildirdi. Güçyetmez, şöyle devam etti:

 

“Türkiye deprem kuşağında yer alıyor. Bu nedenle güvenli yapı ve yaşanabilir bir çevre önceliklerimiz arasında olmalıdır. Afet, bir doğa olayının kendisi değil doğurmuş olduğu sonuçlardır. Doğanın kendi kuralları her zaman işleyecektir. Önemli olan yaşanacak doğa olaylarını afete dönüştürmeyecek yapıların üretilmesi ve sağlıklı bir çevrenin yaratılmasıdır. Bunun için mevcut yapı stokunun güçlendirilmesi, her şantiyeye bir şantiye şefi görevlendirilmesi, yapı denetim sisteminin düzeltilmesi, kentsel dönüşümün kentsel kıyıma dönüşmesinin önüne geçilmesi ve imar aflarının tarihe karışması gerekiyor. Barınma hakkı, en temel insan hakkıdır. Bu hakkın tüm yurttaşlarımıza sunulması için depremi unutmayacağız ve unutturmayacağız. Güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar da siyasi iktidarların görev ve sorumluluklarını hatırlatmaya devam edeceğiz. Bir daha böylesine büyük acıların yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve tedbirlerin alınması için mücadelemizi sürdüreceğiz.”

 

Depremlerin afetlere dönüşmemesi için ilgili tüm tarafların bir araya gelerek, bilimin ışığında gerekli tedbirleri almasını istediklerini belirten Başkan Burkay Güçyetmez, çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle yıllara dayanan çalışmalarla oluşturulan plan ve projelerin uygulama aşamasında kağıt üzerinde kalmasının önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Güçyetmez, “Bir daha böyle acılar yaşamamak için biz İMO olarak tüm bilimsel-teknik birikimimizle, sahada edindiğimiz tecrübe ve yetişmiş kadrolarımızla, başta deprem olmak üzere doğa olaylarının afetlere dönüşmesini önleme konusunda görev almaya hazırız” şeklinde konuştu.

 

İnşaat mühendislerine gereken değerin verilmesini ve bilimsel gerçekliklerin önemsenmesini isteyen İMO Şube Başkanı Burkay Güçyetmez, açıklamasında şunları dile getirdi:

 

“Son 30 yılda yaşanan depremlerin yarattığı maddi ve manevi hasarlar neredeyse hep birbirinin aynısıdır.1992 yılında meydana gelen Erzincan depreminden itibaren, 1995 Dinar, 1998 Ceyhan, 1999 Gölcük, 1999 Düzce, 2002 Afyon, 2003 Bingöl, 2010 Elazığ, 2011 Van, 2020 Elazığ, 2020 İzmir depreminde göçen ve ağır hasar alan yapılar incelendiğinde benzer hasarlar olduğu görülmektedir. Pazarcık ve Elbistan depremlerinde de çok büyük benzerlikler görülmekle birlikte, diğerlerinden farklı olan, çok yakın zamanda yapılmış yapılarda da göçen veya ağır hasar alanların var olmasıdır. Bölgenin büyük bir kısmı zayıf zemin yapısına sahiptir ve bu sebeple özel (özenli) mühendislik hizmetleri görmüş olması gerekmektedir. Bu deprem ile konunun tüm paydaşları tarafından, unutulan, görmezden gelinen, ihmal edilen, bilime rağmen kabul edilmeyen tüm konular hatırlanmalı, ele alınmalı, hukuki eksikler giderilmeli, yapı üretim sürecinin tüm aşamalarının uygun şekilde işlemesini sağlayacak kanunlar, yönetmelikler bir an evvel çıkarılmalı, var olanların eksikleri tespit edilmeli ve yenilenmelidir. Çözümün tüm tarafları bir araya gelmelidir. Liyakat, yetkinlik bir an evvel yapı üretim sürecinin bir parçası haline getirilmelidir. Yetkin Mühendislik için 3458 sayılı kanun bir an önce değiştirilmelidir. Yetkinlik şarttır. Ülkemizin yerleşim politikalarının fiziki planlamasının hazırlanması, afet etkilerine dayanıklı yapım sistemlerinin geliştirilmesi ve ilgili tüm kanun ile yönetmeliklerinin afet risklerini azaltma odaklı olarak gereği gibi uygulanması bizi sağlıklı ve güvenli yaşam mekanlarına sahip olma amacına ulaştıracaktır. Halkımızın bu trajedinin üstesinden geleceğine inanıyor, yeniden yapılanma ve toparlanma çabalarında onların her zaman yanlarında olduğumuzu belirtmek istiyoruz.”

 

Deprem bölgesine teknik gezi

0

BEĞENDİM

ABONE OL