12 Kasım 2024 Salı
Halkların Demokratik Partisi Gaziantep İl Örgütü bu sabah yapılan operasyonla gözaltına alınan ve aralarında Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan ve Ayhan Bilgen gibi isimlerin bulunduğu 82 kişi için basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını okuyan Ethem Ünal, yapılan bu operasyonun gözaltı operasyonu değil, intikam operasyonu olduğunu ifade etti.
Güneyin Sesi GAZETESİ- Yapılan açıklamada, “daha önce partimizde MYK üyeliği ve yöneticilik yapmış, aralarında Kars Belediyesi Eşbaşkanımız Ayhan Bilgen ile önceki dönem Milletvekilimiz Sırrı Süreyya Önder’in de bulunduğu onlarca arkadaşımız sabah saatlerinde gözaltına alındı. Bu bir gözaltı operasyonu değil intikam operasyonudur. AKP-MHP faşizminin topluma dayattığı kötülüğün ve nobranlığın geldiği boyutu göstermektedir” ifadeleri kullandı.
Ünal: “Bu kararda yargı aparat haline getirilmiştir. Devlet Bahçeli’nin her söylediğini talimat gibi algılayan “Bahçeli’nin serbest bırakılmasını istediği” herkesi ertesi gün serbest bırakan, Erdoğan’ın tutuklanması gerektiğini belirttiği herkese ertesi gün operasyon çeken bu yargı zihniyeti pespaye hale gelmiştir” dedi.
“Saldırı, IŞİD barbarlığına karşı kazanılmış zaferin intikamıdır”
Yapılan basın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi: “Saldırının “Kobanê eylemleri” gerekçesiyle yapıldığı ileri sürülse de bu saldırı, Kobanê’nin tarihin en büyük direnişi sonucu IŞİD barbarlığına karşı zafer kazanmasının, Kobanê’nin düşmemesinin intikamıdır. Kobanê de yenilen sadece IŞİD barbarlığı değil bu karanlık zihniyetin kendisidir. Kobanê direnişi aynı zamanda enternasyonalist bir direniştir dünya halklarına umut vermiştir, o yüzden öfkeleri ve kinleri büyük. Bu olaylardan dolayı yargılanması gerekenler, bu barbarlığa karşı demokratik hakkını kullanan yurttaşlar değil, bizzat IŞİD’İ Kobani’ye sürenler, onu destekleyenlerdir, IŞİD’in hamisi olanlardır. 6-8 Ekim olaylarının sorumlusu partimiz değil, IŞİD’in Kobanê’ye saldırısını müjde verir gibi duyuran ve halkın IŞİD barbarlığına karşı gösterdiği tepkiye saldırarak onlarca Kürdü sokakta katledenlerdir. Bu çevreler şimdi de yanlarına sarayda balayı yapan savcıyı alarak sonuç almaya çalışıyor.
“Yenilginin Acısını Çıkarmaya Çalışıyorlar”
7 Haziran seçimlerinin hezimetini unutamayanlar, iktidarlarını kaybedenler bunun sorumlusu olarak gördükleri partimize karşı her türlü karalama kampanyasıyla sistematik bir saldırı başlattılar. 31 Mart’ta uyguladığımız seçim stratejisi sonucu aldıkları yenilginin acısını çıkarmaya çalışıyorlar. 24 Haziran’da 31 Mart seçimlerinde meydan meydan gezerek üstelik Türkiye halklarının gözlerinin içine baka baka 6-8 Ekim olaylarının 7 Haziran seçimlerinden sonra gerçekleştiği yalanını atarak, yöneticilerimizi partimizi hedef gösterenler bugünkü intikam operasyonunun sorumlularıdır. Katliamın esas sorumluları bizleri suçlayanlardır.
“Bizler iktidarın karşısında demokrasiyi inşa edecek ve faşizme son verecek gücüz”
1 Haziran-1 Eylül’de Üç Aylık Demokratik Mücadele Programımızı gerçekleştirdik. Geçen hafta Anti-faşist Bloğun büyümesini dağlayacak güç olduğumuzu söylemiştik. Bugün bu söylemin teyidi geldi. Biz bu iktidarın karşısında demokrasiyi inşa edecek, faşizme son verecek gücüz. Düzmece operasyonlar bu kararımızdan bizi vazgeçirmek bir yana daha da güçlü kılacak.
“Bu saldırı Barış Çağrısı Deklarasyonumuza iktidar tarafından verilmiş bir yanıttır”
Bu saldırı aynı zamanda 31 Ağustos’ta açıkladığımız “Barışa çağrı deklarasyonumuza” iki hafta önce başlattığımız Demokrasi İttifakı ve “Anti-faşist blok” çalışmalarımıza verilmiş bir yanıttır. Biz antifaşist blok dedikçe faşizm yürütücülerini telaş alıyor, biz barış dedikçe savaş ortakları artık kan dökemeyeceğiz diye paniğe kapılıyor. Partimiz düzemece operasyonlar ile bu stratejik söylemlerden vazgeçemeyecektir. Antifaşist cephe ile barışı tesis edeceğiz, demokrasi kuracağız. Parti devlet rejimini alaşağı edeceğiz. Daha faşizme sarılanlar bilsinler ki: HDP geliyor. Korksanızda, koltuklarınıza sarılsanız da HDP’nin zamanı geldi.”
HABER MERKEZİ