Güney’in Sesi GAZETESİ – Gaziantep Kent Konseyi Yürütme Kurulu yaptığı basın açıklaması ile Gaziantep 2. İdare Mahkemesi’nin, Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi’nin bulunduğu arkeolojik Sit Alanı İçinde DSİ’nin inşaat faaliyetleri yapmasına imkan tanıyan Koruma Kurulu Kararlarını iptal ettiğini açıkladı.
Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Samet Bayrak’ın sağlık sorunları nedeniyle katılamadığı için Gaziantep Kent Konseyi Başkan Yardımcı ve Yesemek Komisyonu Başkanı Bekir Sıtkı Severoğlu’nun sözcülüğünde gerçekleşen Basın Toplantısına; Kent Konseyi Genel Sekteri Emine Aybüken Yıldırım, İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı adına Pınar Erdem, İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Eski Şube Başkanı Gökhan Çeliktürk, Gaziantep Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Özgür Girişken, Gaziantep Turizm Derneği Başkanı Tarık Aytekin, Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı-GAMOB Sekreter Yardımcısı Sina Açıkkol, Gaziantep Müze Dostları Derneği Başkan Yardıncısı Murat Uğurluer, Gaziantep Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Erkan Özsavaş, GAFSAD Başkanı Hasan Yelken ile Avukat Dilek Topalkara Altunlu katıldı.
Yesemek’te arkeolojik eserlere zarar verildiğinin tespit edilmesi üzerine 12 Ağustos 2020’de Gaziantep Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nun önerisi ile, ilgili Oda ve STK Başkanlarının da dahil edilesiyle kurulan komisyon bir hafta sonra çalışmaya başlayarak, Yesemek Alan Başkanlığından gerekli bilgi belge ve dökümanları talep etmişti.
Yapılan incelemeler sonunda; İzinlerin hukuka uygun olmadığı, doğal peyzaja ve eserlere zarar verildiği, sulama göletinin eserlere ve doğal peyzaja verdiği zararın ileride çok daha büyük olabileceği ve olası bir depremde köy yerleşiminin de büyük risk taşıdığı tespit edilerek Kültür ve Turizm Bakanlığı’na dava açılarak, projenin dururulması istenmişti.
Esasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Valiliği işbirliği ile, 2012 yılından bu yana UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici geçici listesinde olan Yesemek Ören Yerinin Unesco Dünya Kültür Mirası Kalıcı Listesine girebilmesi ICOMOS Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi’ne hazıtlattırdığı “Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi Upstream Process’i raporunda da şu tespitler zaten yer alıyordu: “Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi, Hitit İmparatorluk Dönemi’ne özgü yenilikçi bir sanatsal geleneğin gelişimine istisnai bir örnek olarak kabul edilebilir. Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi’nin önemi, daha geniş bir kültürel peyzajın parçası olarak bitişiğinde tespit edilen yerleşimle bağlantılı olma potansiyeline sahiptir ve taş ocağı işçiliği, üretimi ile heykellerin kullanım durumu hakkında bağlantı kurulabilir. Yeni keşfedilen yerleşim, Dünya Mirası adaylığına dahil edildiği takdirde, yerleşimin heykel atölyesinin amacını ortaya çıkarabilir ve adaylığın genel değerine büyük ölçüde katkıda bulunabilir.”
Raporda ayrıca; “Birçok önemli soru cevapsız kaldığından yakın zamanda keşfedilen yerleşim hakkında, çalışma ve yayın için daha fazla zamana ve kaynağa ve araştırmaya ihtiyaç duyulduğu;
Yesemek’in sulama göleti projesi sebebiyle risk altında olduğu; Dolayısıyla sulama göleti projesi durdurulması gerektiği ve bu zamana kadar gerçekleştirilen çalışmaların rehabilitasyon ile tersine çevrilmesi gerektiği; Sonuç olarak, Baraj projesinin alandaki hafriyat ve yol çalışmalarından kaynaklanan son derece zarar verici etkilerinin yanı sıra projenin ilerlemesi halinde diğer etkilerin potansiyeli göz önüne alındığında, adaylıkla ilgili herhangi bir ilerleme kaydedilmeden önce baraj projesinin tamamen durdurulması ve şimdiye kadar hasar gören alanların tam arkeolojik denetimle düzeltilmesi gerektiği düşünülmektedir” ifadeleri de yer alıyordu.
Mahkeme sürecinde arkeolojik alanda çalışmaların durdurulduğuna dikkat çeken Gaziantep Kent Konseyi Başkan Yardımcı ve Yesemek Komisyonu Başkanı Bekir Sıtkı Severoğlu, “DSİ’nin ICOMOS ve Mahkeme kararı sonucunu beklemiş olması Yesemek için bir kazanç olmuştur.” dedi.
MAHKEME GÖLETİN YAPIMINA İMKAN SAĞLAYAN HER İKİ KURUL KARARINI İPTAL ETTİ
“Gaziantep Turizm Derneği, Anadolu Tarih ve Arkeoloji Derneği, Gaziantep Kültür Turizm Derneği Gaziantep Kulübü Derneği ve TMMOB Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’na karşı Gaziantep 2. İdare Mahkemesi’nde açılan dava geçtiğimiz gün sonuçlanmıştır.” diyerek sözlerine başlayan Severoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
“Açılan davalarda tarafımızca “Yesemek Mahallesi sınırları içerisinde inşa edilmekte olan Yesemek Göleti ve Sulama Projesi kapsamında alınan 19/10/2016 tarih ve 1898 sayılı Gaziantep Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı ile 30/05/2017 tarih ve 2272 sayılı Gaziantep Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararlarının; Yesemek Alan Yönetimi Planında yer alan bilgi, belge ve tespitlere göre 1. Derece arkeolojik Sit alanının zarar gördüğünün anlaşılması ve dava konusu kararların alınmasının 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmişti.”
Davalı İdare ise savunmasında alınan kararların, yapılan iş ve işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğu öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktaydı.
Kararda; Uyuşmazlıkta, bilirkişi raporu ve anılan mevzuat hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde; Yesemek Göleti ve Sulama Projesi’nde gölet gövdesinin doğu yönünden çıkan cebri boru hattının yaklaşık 150,00 m2’lik kısmının 1. Derece Sit Alanı içerisinde kaldığı ve yol yapımı için 980.00 m2’lik bir alanda kazı yapıldığı, dip savak yapımı için açılan kanalın halen mevcut olduğu, yol yapımı için kazı yapılan alanın ise sonradan doldurulmak suretiyle üzerinin eski görünümüne getirilmeye çalışıldığının bu esnada bazı heykel parçalarının da özgün olmayan yerlere taşındığının keşif aşamasında yapılan incelemelerde tespit edildiği, buna göre, uygulanan baraj projesinin bir kısmı kapsamında I. Derece Arkeolojik Sit alanına müdahale edildiği ve kısmi tahribatlara uğratıldığının açık olduğu, dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerin incelemesinden,2 arkeolojik sit alanı içerisinde yol yapımı için izin talep edilmeden yol yapımına başlandığı, sonrasında ise, alanın dik yamaçlı olması nedeniyle açılan yoldaki kesitlerde toprak kayması ve göçüklerin oluşmasının önlenmesi için zorunlu alt yapı uygulamaları kapsamında izin talep edildiği, anılan 658 nolu ilke kararında I. Derece Arkeolojik Sit alanında kesinlikle hiçbir yapılaşma izni verilmeyeceği, bilimsel amaçlı kazıların dışında hiçbir kazı yapılamayacağı, ancak zorunlu durumlarda yapılacak alt yapı uygulamaları için konunun koruma kurulunda değerlendirilmesinin mümkün olduğunun belirtildiği, buna göre baraj alanı içinde kalan taşınmaz kültür varlıklarının ve arkeolojik sit alanlarının koruma ve kullanma koşulları ile ilgili yukarıda aktarılan Kültür Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu’nun “Baraj Alanlarında Etkilenen Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına İlişkin” 10.04.2012 tarih ve 36 sayılı İlke Kararı uyarınca Bilim Komisyonu kurularak yapılacak çalışmalar sonucu karar alınması gerekirken dava konusu koruma bölge kurulu kararlarında Kültür Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu’nun 658 sayılı ilke kararı dayanak alınarak I. Derece Arkeolojik Sit alanında müdahalede bulunulduğu ve kısmen tahribata yol açıldığı anlaşılmakla dava konusu Gaziantep Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 19.10.2016 tarih ve 1898 no’lu kararı ile Gaziantep Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 30.05.2017 tarih ve 2272 no’lu kararında mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır denmektedir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemlerin iptaline, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, 23/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.
ORTAK AKIL İŞ BAŞINA
Bu konuda yaşananlardan dersler çıkarılması ve bundan sonra yapılacakların doğru planlanması gerekmektedir.
Gaziantep bu konuda geçmişte de güzel örnekler vermiştir. Zeugma Mozaiklerinin Gaziantep’ten götürülmesi konusunda tüm şehir ve sivil toplum örgütleri tek yürek olmuş, davalar açılmış ve benzer şekilde kazanılmıştı. Sonuç olarak bugün Gaziantep dünyanın tanıdığı ve bildiği bir mozaik müzesine sahip oldu ve bunun yanında Zeugma Ören yerinde halen çok başarılı kazılar sürdürülmektedir.
Yesemek’in UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesine alınması Gaziantep ve İslahiye’nin geleceği için çok çok önemlidir. Hemen yanımızdaki Göbeklitepe örneğine bakacak olursak, UNESCO kalıcı listesine girdiği 2020 yılından bu yana, tüm olumsuz pandemi sürecine rağmen 3 Milyona yakın ziyaretçi almıştır, bu da listeye girmenin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Her ülke her yıl sadece bir yeri UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesine önerebiliyor. Yesemek ile ilgili ICOMOS raporunda yer alan olumsuzluklar hem idare mahkemelerimizin verdiği kararla hem de Gaziantep’teki STK’ların ve Kent Konseyimizin bu konuyu sahiplenmesi ile ortadan kalkmıştır. Şimdi yapılması gereken, Üniversitelerimizin Mimarlık ve Arkeoloji Bölümleri, ilgili tüm resmi kurumlar ve STK’ların birlikte yapacakları çalıştay ile verilen zararların nasıl telafi edileceğinin tespit edilmesidir. Bu konuda hemen harekete geçilmelidir ki 2023’te Yesemek UNESCO Dünya Mirası Kalıcı listesine girebilsin.
Gaziantep Kent Konseyimiz başta olmak üzere ilgili Bakanlıklarımız, Valiliğimiz, Belediyelerimiz, Üniversitelerimiz ve Sivil Toplum kuruluşlarımızın ve hepsinden önemlisi yerelde yani Yesemek Köyünde ve İslahiye’de yaşayanların katılımı ile çalışmalar yapılmalı ve ortak akıl ile bu önemli tarihi miras ve bölgenin geleceği planlanmalıdır.
Gaziantep çevresindeki arkeolojik kentler ile bir kültür şehridir. Bu kültürel değerlerin korunması gelecek kuşaklara borcumuz olup, bugün yaşayanların bu planlamaları yapma sorumluluğu vardır.
GENEL
21 Kasım 2024GENEL
21 Kasım 2024GENEL
21 Kasım 2024ASAYİŞ
21 Kasım 2024GENEL
21 Kasım 2024GENEL
21 Kasım 2024ASAYİŞ
21 Kasım 2024